Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kocaeli Sancağı’nın en önemli varlıklarından biri her zaman ağaç zenginliği olmuştur. Coğrafi şartların bölgeye bir armağanı olan ağaç zenginliği birçok dönemde yöreye “Ağaç Denizi” lakabının verilmesine vesile olmuştur. Devletin birçok kurum ve işletmesinde, İstanbul halkının yakacak ve diğer ihtiyaçlarında Kocaeli orman ürünleri büyük yer edinmiştir.
Kocaeli Sancağı’nın en önemli kereste üretim ve nakil merkezi İznikmid (İzmid) ve Sakarya havalisi idi. Ancak Kocaeli Sancağı’nın hemen her bölgesi esas itibariyle odun ve kereste üretimi yapılan önemli alanlardı. Erken devirlerde İznikmid (İzmit), Ağaçlı, Gekbuze (Gebze), Sapanca, Kandıra, Ada (Adapazarı), Akyazı, Görele, Abısafi, Sarıçayır, Geyve, Akhisar (Pamukova), Karamürsel, Yalakabad (Yalova) ve İznik kazaları kereste ocaklarının belirlendiği yerlerdendi. Daha sonra bunlara yeni ocaklar eklenmeye devam etti.
Osmanlı toprak rejimi açısından ormanlarla devletin ilgisi, kara hakimiyeti sürdürdüğü dönemlerde yakacak ve mimari ihtiyaçların sağlanmasıyla sınırlı idi. Ancak devlet, deniz hakimiyeti süreciyle daha kapsamlı bir ihtiyaç profili ve organizasyona gerek duymuş ve özellikle askeri kurumların ihtiyacı olan ürünleri barındıran ormanlar, Tersane-i Amire’ce idare edilmeye başlanmıştı. Devletin geçirdiği idari değişimlerin paralelinde farklı uygulamalar hayata geçirilmişse de orman ürünlerinin temininde ve ormanlara bakış açısında Tanzimat’a kadar dikkate değer bir farklılık yoktu.
Kocaeli bölgesi yüzyıllar boyunca gerek Tersane-i Amire’de gerekse diğer tersane ve işliklerde inşa edilen donanma gemilerinin gövde, sütun, seren, kürek vb. parçalarının imali için gereken keresteyi sağlamıştır. Kocaeli bölgesinde ağaçlar bölge ismi olarak da yer etmiştir. Mesela Kocaeli Sancağı’nın bir kazasının adı Ağaçlı idi. 1831 nüfus sayımlarında 1732 erkek nüfusu kaydedilen bu kaza, 1890 yılında idari olarak Kandıra’ya bağlıdır. Tahir Sezen’in Osmanlı Yer Adları Sözlüğü isimli kitabında Ağaçlı, 1887 yılında Hüdavendigar Vilayeti’ne bağlı olan Kocaeli Sancağı içerisinde bir kaza olarak geçmektedir. Nuri Akbayar ise, “Osmanlı Yer Adları Sözlüğü” isimli kitabında Ağaçlı’yı 1970 yılında Kocaeli-Kandıra-Akçaova-Akçaağıl (Akçaağıl-Ağaçağıl) köyü olarak vermiştir.
Kocaeli ormanlarının en yaygın kullanım alanlarından biri de kereste ticareti olup, Kocaeli ve etrafında kereste ticareti yaygın bir iş kolu olarak faaliyet göstermekteydi. Ancak devletin aldığı kararla ülke dışına ve tüccara kereste satılması yasaklandı. Bu durum ise özellikle iç bölgelerde kereste kaçakçılığının yaygınlaşmasına neden oldu.
Yine ormanların önemli kullanım alanlarından birisi de evlerin ısıtılmasında odun olarak kullanımıdır. Özellikle İstanbul’un odun ihtiyacının karşılanmasında başlıca alanlardan olan Kocaeli bölgesinden, bunların dışında bazı esnaf gruplarının ihtiyaçları, ev eşyalarının yapımı ve fırınlardaki ekmek üretiminde orman ürünlerinden istifade edilmiştir.
Kocaeli bölgesi orman ürünlerinin çoğunlukla kullanıldığı bir başka alan ise odun kömürü yapımıdır.
Nitekim özellikle Tophane’deki fırınlarda demir ve bakır gibi madenlerin eritilmesi için çok miktarda odun kömürüne ihtiyaç duyuluyordu. Bu nedenle fırınlarda odun ile birlikte kullanılan odun kömürü ihtiyacı yaş ağaçlar ile sağlanırdı. Bunun için ise özellikle Kandıra, İzmit, Üsküdar ve Yoros kazalarından acemi oğlanları tarafından odun kömürü temin edilirdi. Yine barut yapımında kullanılan odun kömürünün temini için devlet daha ziyade baruthaneye yakın olan İznikmid, Yalakabad, Gemlik, Kocaeli gibi yerleri tercih etmektedir.
Kocaeli Sancağı ve havalisinde bulunan karaağaç,19. yüzyıl başlarında, gemi tamiri ve inşası, top kundağı, tekerleği ve sair mühimmatın imalinde kullanılırdı. Aynı iş için yararlanılan bir ağaç türü de dişbudak idi. Bu ağaç çeşitlerinden manola-i kebir, manola-i dest gibi adları taşıyan kerestelerin üretimi yapılır, malzeme olarak hazır tutulurdu. Tüfeklerin cevizden mamul kundaklarının ham madde kaynaklarından biri de yine Kocaeli Sancağı’ydı.
Kocaeli ormanlarından istifade eden İstanbul’daki başlıca kurumlardan biri de Darphane-i Âmire’dir. Nitekim darphane faaliyetlerini sürdürebilmek için ihtiyaç duyduğu yakacağın önemli bir bölümünü Kocaeli bölgesinden sağlıyordu. Para basımında kullanılan en önemli yakacak türü olan odun kömürü Kocaeli bölgesinden havasız bir ortamda odunun kömürleşmesiyle elde ediliyordu. Yine para basımında kullanılan kömür ise genellikle çam, meşe ya da köknar ve kızılağaçtan yapılıyordu. Bu sebeple genellikle bu ağaçların bol olduğu Kocaeli bölgesindeki Bahçecik, Yuvacık ve Yeniköy ahalisi darphanenin ihtiyaç duyduğu kömürü hazırlıyordu.
İstanbul’un kereste taleplerinin büyük çoğunluğu Kocaeli bölgesinden temin ediliyordu. Kocaeli Sancağının kaza, nahiye ve köyleri, özellikle İznikmid ve Sakarya Nehri havalisindeki ormanlar, eskiden beri nitelikli kerestelerin üretildiği alanlardı.
İzmit Sancağı orman yönünden zengin olduğu için sancağın özellikle Geyve, Adapazarı, Kandıra bölgelerinde elde edilen tomruklar 200’ün üzerindeki imalathanede işlenerek bir bölümü İzmit Tersanesi’nde kullanılır, önemli bir bölümü İzmit İskelesi’nden İstanbul ya da yurt dışına sevk edilirdi.
Tanzimat sonrasındaki sanayileşme girişimleri kapsamında Sultan Abdülmecid’in öncülüğünde 1843’te devlet tarafından İzmit’te Bryan Donkin kâğıt makinesi ile üretim yapacak bir kâğıt fabrikası ile bir çuha fabrikasının kurulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine Barutçubaşı Ohannes bu fabrikalar konusunda inceleme ve görüşmeler yaparak gerekli araç ve gereçlerin alımını sağlamak üzere Londra’ya gönderilmiştir. Günde 500 okka (641 kg) kâğıt üretecek bir fabrikanın bütün masrafları ile birlikte 4.400 keseye mal olacağı ve fabrikanın işleyebilmesi için de 1.800 kese sermayeye gerek olduğu hesaplanarak bir proje hazırlatılmış ve gerekli planlar çizdirilmiştir. İzmit’te yapılacak kâğıt fabrikası için Londra’da bulunan Barutçubaşı Ohannes’e hazırlattırılan maliyet raporu 29 Haziran 1843 tarihinde Ziraat Meclisi’nde müzakere edilmişti.
Londra’ya gönderilen Barutçubaşı Hoca Ohannes bir rapor hazırlayıp göndermişti. Raporunda çeşitli bahaneler ileri sürülerek İzmit’te kurulmasına karar verilmiş olan Kâğıt Fabrikası’nın kuruluş yerinin açıkça adını anmadan İzmir’e aktarılmasını hedeflemişti. Kısa bir süre sonra 1844’te İzmir’de bir kâğıt fabrikanın kurulması için Düzoğlu Hoca Agop ve ortaklarına imtiyaz verilmiş ve anlaşıldığı kadarıyla İzmit için hazırlanan proje İzmir’de yaşama geçirilmiştir.
Kocaeli’nin Osmanlı dönemindeki ormanlarından bir bölümünü Süleymaniye ormanları oluşturuyordu. Süleymaniye Ormanı, Adapazarı kasabasının araba ile iki buçuk saat kuzeydoğusunda bulunmaktadır. Bu ormanın doğu sınırını Soğuksu ve Kurt köyleri, kuzey sınırını Dinsiz Suyu ile Sakarya Nehri’nin birleşme noktası, batı sınırını Soğuksu köyü arazisi ve Rıza Bey Çiftliği Ormanı ile Mudurnu Nehri ve Dinsiz Suyunun birleştiği nokta ve Paşa köyü teşkil etmektedir. Bölge 1589 hektarı ormanlık, 72 hektarı çayırlık, 85 hektarı mera ve 94 hektarı da bataklık olmak üzere toplam 1840 hektardır.
Kocaeli Sancağı ormanları içerisinde 7147 hektarlık küçük bir saha, 1914 senesinde Avusturya Macaristan’dan orman müşaviri olan Mösyö Kayti kontrolünde Avusturya mühendisleri tarafından 1916-1917 senesinde ıslah edilmişti. Hendek bölgesinde bulunan bu saha 1920’den 1940’a kadar yirmi sene için ıslah edilmiş olup bu düzenleme, diğer devlet ormanlarına da uygulanmak istenildiği halde harbin bitmesi bu işe mani olmuştu.
Kocaeli yarımadası üzerinde kuru orman sahası kabaca sularını Karadeniz’e döken akarsularla, Marmara’ya akarsular arasındaki su bölümü hattının güneyine rastlar. İstanbul ve İzmit gibi iki büyük yerleşme merkezi arasındaki bu saha, Kocaeli yarımadası bitki örtüsünün en fazla tahrip edildiği kesimlerden biridir. Bu durum kuru ormanların asli özelliğini kaybetmesine ve yerini maki bitki topluluğuna bırakmasına neden olmuştur.
Kocaeli bölgesinin sahip olduğu orman zenginliği en büyük hammaddesi ağaç olan kâğıt fabrikasının İzmit’te kurulmasına vesile olmuştur. Bu fabrikanın kuruluş yerinin belirlenmesi açısından iki sorun vardı. Fabrika hangi şehirde ve doğal olarak o şehrin neresinde kurulacaktı. Bu sorunlardan birincisi 1934 Nisan ayının ilk haftasında çözüldü. Türk ve Alman uzmanlarından oluşan bir heyet Ereğli ve İzmit’te incelenmeler yaparak kararlarını vermişlerdi. Kâğıt fabrikası İzmit’te kurulacaktı. Aslında anılan heyette yer alan Mehmed Ali Bey kuruluş yerinin İzmit olacağına 1928 yılında karar vermişti.
Cumhuriyet dönemi öncesinde 1843 tarihinde bölgede bir kâğıt fabrikası kurulması gündeme gelmişken çeşitli nedenlerle bu gerçekleşememişti. 1934 yılında Mehmed Ali Kağıtçı’nın öncülüğünde temeli atılan fabrika ile Osmanlı döneminde gerçekleşemeyen projenin Cumhuriyet dönemi ile birlikte hayata geçmesi sağlanmıştır.
KAYNAKÇA
Bekir Koç, “1870 Orman Nizamnamesi’nin Osmanlı Ormancılığına Katkısı Üzerine Bazı Notlar”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, Sayı: 37 Cilt: 24, Ocak 2005, s. 233; BOA, C. İKTS, 18/865; Emre Dölen,“Kuruluşu İzmit’ten İzmir’e Kaçırılan Bir Kâğıt Fabrikası (1846)” Uluslararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Cilt:2, Kocaeli, 2016, s.747; İdris Bostan, Osmanlı Bahriye Teşkilatı:XVII. Yüzyılda Tersane-i Amire, Ankara, 1992, s. 102-112; İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sene: 40, Numro: 6, Nisan 1340, s. 247; Kenan Göçer, “19. Yüzyılın İlk Yarısında Kandıra’da Sosyal Huzursuzluk Üzerine Bir İnceleme”, Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu, Cilt:1, Kocaeli, 2017, s. 898-899; Mustafa Bozdemir, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Endüstriyel Mirasımız, İTO yay., İstanbul, 2011; Mustafa Şerif, Adapazarı Devlet Ormanlarından Hendek Nahiyesi İdare Mıntıkasına Aid Amenajman Layıha-i Fenniyesidir 1336-1356, Dersaadet, Hilal Matbaası, 1335; Mutlu Güngördü, Marmara Bölgesinin Bitki Coğrafyası, İstanbul, 1999; Nuri Akbayar, Osmanlı Yer Adları Sözlüğü, Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul, 2001; Seka Postası Yıl:5, Sayı:108, 15 Nisan 1961; Tahir Sezen, Osmanlı Yer Adları, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü yay., Ankara, 2006; Ticaret ve Ziraat Nezaret Mecmuası, Kalem-i Mahsusa Müdüriyeti marifetiyle tertib edilmiştir, Altıncı Sene31 Ağustos sene 1331, Aded 54-52, İstanbul Matbaa-i Amire, 1331; Ubeyd Öce, Mehmed Ali Kağıtçı, Duygu Matbaası, İstanbul, 1950; Uğur Kurtaran, “XVIII. Yüzyılın İlk Yarısında Kocaeli Ormanlarının Başlıca Kullanım Alanları (1700-1754)” Uluslararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Cilt:2, Kocaeli, 2016, s. 1072-1073; Yaşar Baş, “Kocaeli’den İstanbul’a Kereste Nakli Ve Kullanımı”, Uluslararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Cilt:2, Kocaeli, 2016, s.1087-1088.
Resul NARİN