Deniz Ticaretinde Kendi Gemileri ile Ticari Faaliyet Yürüten Kocaelililer
Osmanlı deniz ticaretinin Batı’daki gelişmelere ayak uyduramamasının bir nedeni de Hayriye armatörlerinin Levanten ve gayrimüslim meslektaşlarına göre sermayelerinin küçük olmasıydı. Ulaştırma hizmetlerini, özellikle deniz ticaretini yabancılar yürütmekteydi. Dış taşımalarla uğraşan gemi acentelerinin neredeyse tamamı yabancıydı. 1902-1905 ticari yıllıklarında İzmit’te yabancılara ait Wilkinson C. C. ve Amat A. adlı iki özel vapur şirketi bulunduğu görülmekte. 1919 yılı yazında bölgedeki ulaşım sorununun çözümüne ilişkin bir girişim olarak “İzmit-Adapazarı Osmanlı Nakliyat Şirketi” kuruldu. Halepli Haririzade Şefik ve ortaklarına ait şirketin merkezi İstanbul Balıkpazarı’nda Ralli iskelesindeki Osman Efendi Hanı’ndaydı. İzmit şubesi, eski Duyun-ı Umumiye binasının karşısındaydı. Şirket, Adapazarı’na her türlü sevkiyatı kabul ediyordu. (İstanbul) Ralli iskelesinden kalkan 30 tonilatoluk bir motor haftada üç gün İzmit’e sefer yapıyordu.
Seyr-i Sefain idaresine ait Kırlangıç vapuru daha sonra ilk kuruluşu 19 Ağustos 1341 (1925) olan, özel Kocaeli Şirketi’ne satılır. Ulusal Mücadele sonrası yabancı şirketler İzmit Körfezi’ni terk etmişlerdir. 1926 Deniz Yıllığı’nda Kocaeli Şirketi’nin 58 tonluk Kırlangıç, 46 tonluk Sürat, 10 tonluk İzmit ve 19 tonluk Yeni Dünya (benzinle çalışan) adlı dört ahşap gemiyi işletmekte olduğu görülmektedir. İlk alınan gemi İzmit idi, sonra Yeni Dünya ve Kırlangıç tekneleri satın alındı. Daha sonra Sürat alındı ve kısa bir süre sonra bu satılarak yerine Uğur isimli gemi alındı.
04 Haziran 1929 tarihli bir belgeden anlaşıldığı üzere Hasan Bedrettin (Babila) ve Ahmet Şerif’in (Ulusoy) ortağı olduğu bir diğer şirketin, Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan Kocaeli Vapur Şirketi’nin İzmit acenteliğini yaptığı, yine 30 Mayıs 1929 yılındaki diğer belgeden ise İstanbul’daki şirket ortaklarının, yukarıdaki isimlerin oğulları olan Rıza Bedri (Babila) ve Mehmet Lütfü (Ulusoy) yanı sıra İsmail Kemal ile Eyüp Sabri (Ağa) Beylerden oluştuğu görülmektedir.
M. Kemal Ulusoy’a göre şirketin adı “Kocaeli Nakliyat Kolektif Şirketi” idi. Ahmet İhsan Tokgöz 1930 yılındaki bir köşe yazısında bu şirkete ait Kırlangıç ve Sürat vapurlarından şöyle bahseder: Bu tekneler dört yıldan beri İstanbul-İzmit arasında haftada iki defa durmadan çalışırlar. Kocaeli Vapur Şirketi’nin sahipleri bu eski iki tenezzüh yatına ellerinden geldiği kadar iyi bakarlar. Şirket, İzmit ve Körfezi halkının genel arzusu üzerine 5 Haziran’dan Ağustos 1931 sonuna kadar İstanbul’dan üç gün, Körfez’den 5 gün sürat postası olmak üzere, her gün karşılıklı vapur işletmeye karar vermiştir.
Babilazadelerin ortağı Ahmet Şerif’in (Ulusoy) işleriyle bir süre sonra oğlu Lütfü’nün uğraştığı biliniyor. Ancak yolcu taşımacılığında “devlet tekeli”nin başlaması ile şirket sadece yük taşımacılığı ile ayakta duramayacağı için gemiler devlet tarafından devralınıp karşılığında verilmek istenen senetleri, ortaklar, “Cumhuriyet’e” bizim de bir armağanımız olsun diyerek almadılar. 17.06.1936 tarihinde Babilazade Hüseyin Bedrettin ve Ahmet Şerif komisyonculuk acentelik şirketi tasfiye edildi.
Şerif Ulusoy daha sonra Topal Rıza (Sirmen) ile ortak olarak nakliyecilik işine devam eder. Rıza Bedri Babila ise vapurculuk şirketinden sonra “İkbal Ambarı” adlı şirketle birleşerek “Kocaeli İkbal Ambarı” adlı şirketi kurdu. İstanbul Yemiş İskelesi’nde faaliyet gösterdiler. Bu şirketin İzmit’te de bürosu bulunuyordu. Gemiler çelik kazıklar üzerine oturtulmuş, yaklaşık 10 m genişliğinde ve 50 m uzunluğundaki, üzerine tahta kaplanmış iskeleye yanaşır, kalkarlardı. O yıllar İzmit’in tüccar ve esnaflarının bütün ticari malları bu iskeleye getirilir, iskele çevresindeki nakliye şirketlerinin ambarlarına aktarıldıktan sonra kent içi veya dışı teslimat adresine göre sırt hammalları ve yaylı arabalarla ya da trenyolu ile dağıtılırdı. Yöredeki ilk nakliye-ambar şirketi “Antalya Ambarı” idi, Türkiye geneline çalışırdı. 1940’lı yıllarda İkbal Kocaeli ambarı en büyük ve en güvenilirlerdendi.
Karabük, Safranbolu bölgesine sevkiyat motor ile İzmit’e oradan tren ile Karabük yakınındaki İsmet Paşa istasyonuna, oradan da araba ile Karabük’e yapılırdı. İzmit’e yük getiren motorlar dönüşte Değirmendere’den üzüm, fındık ve sebze yüklerlerdi. İkbal – Kocaeli’den ayrılanlar “İzmit Sakarya Ambarı”nı kurdular, büyük ortak Şükrü Aracı’ydı. Yüzde beşer hisse ile iki küçük ortağı ise Emrullah Öztonga ile Mehmet Kobal idi. Gemi ile İzmit limanına gelen yükler, tren yolu ya da at arabaları ile bir sonraki noktaya ulaştırılırdı. Geri dönüşte de İstanbul’a gönderilecek yükleri alarak İzmit’e getirirlerdi. Kandıra yöresinde Yelkencioğlu ailesi, kendi işlettikleri yöre ormanlarından kestikleri ağaçlardan elde ettikleri odunlar ile İstanbul’un fırınlık ve yakacak gereksinimini karşılarlardı. Kefken yakınlarındaki Kumcağız kıyısındaki depoda, öküz-manda arabaları ile çekerek istifledikleri odunları, insan gücüyle denizin içinde teknelere ulaştırırlardı. Bu tekneler de yüklerini yine aynı aileye ait İstanbul Kuruçeşme ve Fındıklı’daki depolara boşaltırlardı. Tekneler ortalama 300-500 çeki tonluk yelkenlilerdi. Ailede bu işi başlatan Hacı Yelkencioğlu Raşid Ağa (1850-1920) ve Niyazi Yelkencioğlu idi. İsmet Yelkencioğlu tarafından sürdürülen bu deniz nakliyeciliği daha sonra sona erdi. Raşid Ağa’nın 800 çeki tonluk Pir-i Nuh yelkenlisi 1314 H (M 1898) Melen-İstanbul arası odun nakli yapardı. İzmitli bir başka armatör aile ise (1950’li yıllarda) Kışınbay Biraderler’di. Kereste ve Demiryolu Caddesi’nde yedek parça ticareti, ayrıca kamyondan çevirme otobüslerle İzmit – Kandıra arasında yolcu taşımacılığı yaparlardı. 1949 yılında İngiltere’den aldıkları ilk geminin adını Kocaeli koymuşlardı, sonrasında sırası ile Nazar ve Kanal’ı almışlardı. 1949’da satın alınan Nazar vapuru ile İzmit-İstanbul arasında taşımacılık ve 1950-1953 yılları arasında “hacı” taşımacılığı yapıldı. Bir süre sonra 5,000 tonluk Kanal’ı satarak yine aynı boyutlardaki İzmit’i aldılar. Şirket’in İzmit’teki merkezi Cumhuriyet Caddesi’nde, eski Kocaeli Ticaret Odası ve SSK Polikliği arasındaki iki katlı bir yapı idi. İstanbul’daki merkezi ise Karaköy’de Kefeli Han’daydı. Şirket’in kurucu ortakları Mehmet Mahir Kışınbay, Beslen Kışınbay ve Tarık Kışınbay idi. Şirketin amblemi, yeşil üzerine “K” harfi idi. Şirket, 1958 yılında Sarıyer Barajı yapımında girdiği taahhüt işi nedeniyle (DP’ye yanaşmayı da reddedince) zora düşüp işlerini tasfiye etmek zorunda kaldı. Mahir Kışınbay ve Beslen Kışınbay kardeştiler. Beslen Bey’in kızının adı Ayşin, oğlunun adı da Bahri’dir. Mahir Kışınbay’ın dört oğlu vardı. Uğur, Metin, Ergün ve Uğur. Kışınbaylar gibi yine kara nakliyecisi-ambarcı kökenli diğer İzmitli armatör aileler şunlardır: Adapazar-Bolu Ambarı kurucusu ve İzmit Körfezi’nden gemi ile hacı taşıyan Adapazarlı Arap Mehmet (Özatacan), Süleyman Kaptan motorunun sahibi İbrahim ve Nazif Gündüz’dür.
Ankara Caddesi’nin güney tarafında, Tüysüzler İş Hanı’nın karşısındaki, bir ara Sertçetin Kafe olarak hizmet veren eski depo Tosun ailesine aitti. Bugün Şirin Kaptan Moteli’nin sahibi olan Erol Tosun’un babasının tuz motorları vardı ve İzmit – İstanbul – Karamürsel arasında taşımacılık yaparlardı. Motel’in adı buradan gelmektedir. Türk Yolu gazetesinin 30 Temmuz 1950 günkü baskısı dördüncü sayfasında şöyle bir ilan vardı: Hac ziyaretlerinizi ucuz ve rahat yapmak isterseniz İzmit Oksijen ve Buz Fabrikası sahipleri VeyselSaid Akbaşoğulları’nın Selçuk Vapuru ile yapınız. Yazıhanemiz emrinizdedir, bir defa sorunuz. Adres: İzmit Buğday Meydanı Oksijen ve Buz Fabrikası. İstanbul Adresi: Galata Tünel Caddesi No.68. Cumhuriyet gazetesindeki ilanlara bakılırsa İstanbul kökenli firmanın Selçuk gemisi hac seferlerine 1954 yılına kadar devam etmiştir.
KAYNAKÇA
F. Yavuz Ulugün, Kocaeli ve Çevresi Denizcilik Tarihi, İzmit 2009,s. 142-148; Sabahattin Özel, Milli Mücadelede İzmit-Adapazarı ve Atatürk, İstanbul 2005, s. 21; Cumhuriyet gazetesi, 3 Haziran 1931, s. 6; 4 Haziran 1931, s. 7; 5 Haziran, s. 6; Müzeyyen Ünal, “Yerel Gazete İlanlarına Göre Kocaeli’de Sanayi ve Ticaret (1923-1953)”; pin/Fleetlist.htm
F. Yavuz ULUGÜN