Kocaeli Dokümantasyon Merkezi Çalışma Gurubu Başkanı
Kaya tuzu mağaraları ile ünlü Çankırı’da 1948 yılında doğdu. Afife (Solakoğlu) Başbuğ ve ayakkabıcı Şaban Başbuğ’un kızıdır. Mustafa adlı bir kardeşi vardır.
Yazları çocukluğunun geçtiği Karaköprü’deki bahçe evinde, Tatlıçay ve ona paralel geçen Ankara-Zonguldak treninin sesi daha ilk günden fark edilmez olurdu. Okul zamanı diğer Çankırılılar gibi şehir merkezinde yaşadı. Oyun alanı, PTT arkasındaki Çankırı Hapishanesi’ne bakan çıkmaz sokaktı. Askerlik Şubesi’ne bitişik dede evi, iki ayrı taş aslan heykelinin girişte beklediği çocuk kütüphanesi ve ünlü Halk Kütüphanesi’ne çok yakındı. Evin karşısındaki Kurtuluş İlkokulu’nda Remziye Tanju’nun sınıfından ve Taş Mektep olarak anılan Çankırı Lisesi orta kısmından mezun oldu. Konya Kız Öğretmen Okulu’nu parasız yatılı okudu. Bugün Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü’nün yer aldığı tarihi binada dershanelerden başka müzik odası, tiyatro salonu, resim ve elişi atölyeleri, fotoğraf karanlık odası, banyolar, çamaşırhane ve mutfak; bahçesinde de havuzlu tören alanı, tenis kortu ve tarım uygulama bahçesi yer alıyordu. 1966 yılında Çankırı Yolkaya (Hıcıp) Köyü İlkokulu’na öğretmen olarak tayin oldu. Öğretmen lojmanı olmasına karşın eşi İstanbul’da çalışan beş çocuklu yüce gönüllü Bedriye Yeşil’in evinde altıncı çocuğu gibi iki yıl kaldı.
O yıllarda eşler genelde Almanya, Ankara ve İstanbul’da çalışır, yazın kısa bir tatil için ailelerinin yanına Müzeyyen Ünal köye dönerlerdi. Çamaşırı derede yıkanan, ocakta ve sobada tezek, çalı çırpı ve odun yakılan; kadın, çocuk ve yaşlı hep birlikte gülüp ağlanan günlerdi. Çarşamba günleri kurulan pazar için Çankırı’ya bir kamyonla gidip gelinirdi. Köyün yakınından geçen Zonguldak-Ankara treni, Ildızım’da dururdu. Ildızım köyü uzaktı. Kayıçivi köyünde trenden atlarsan beş dakikada okula gelinirdi. İlk maaşla alınan makine ile çekilen fotoğraflardaki tokaç ve ayakla yıkanıp, fokurdayan kazandan çıkarıldıktan sonra karlı dere suyunda durulanıp daha asarken taşlaşan çamaşırları; kışın derede çamaşır yıkayan, fırın için çalı çırpı bulup taşıyan güleç kadınları, ayaklarına taktıkları ağaç kızaklarla karlı bayırlardan kayan buluş sahibi çocukları hiç unutmadı. İki yıl öğretmenlikten sonra 1968 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler Bölümü’ne parasız yatılı öğrenci olarak başladı. Üç yıllık okul Sami Öngör, Ferruh Sanır, Selahattin Tansel, Tarık Asal gibi değerli hocaların dönemiydi. Daha sonraki yıllarda verilen bir haktan yararlanarak Eskişehir Anadolu Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nde lisans derecesini tamamladı.
1971 yılında gazeteci ve Almanca öğretmeni Tanzer Ünal ile evlendi. Eş durumundan İzmit’e tayin oldu. Kaldırılan Baç Mezarlığı alanına yeni inşa edilmiş olan Mimarsinan Ortaokulu’nda görev aldı. Tarih, Coğrafya, Yurttaşlık Bilgisi, Milli Tarih, Milli Coğrafya, Vatandaşlık Bilgisi, Atatürk İlke ve İnkılapları derslerine girdi. İzmit’te Kozluk Mahallesi’nde oturdu. 1971’de Kozluk taraçalarındaki iki, üç, en fazla dört katlı bahçeli evler, arkasındakinin deniz manzarasını kesmezdi. Kıyıdaki çay bahçeleri, vapur iskelesi, Saat Kulesi ile yanında İzmit Müzesi, pencereden de sokaktan da görünürdü. SEKA’nın zaman zaman salıverdiği ağır selüloz kokusu dışında şikâyet edilecek bir durum yoktu. Çok sayıda hanenin ekmek kapısı olduğundan kimse de bunu dillendirmezdi.
Çocukları Erkan ve Esra bu mahallede iken dünyaya geldiler; sokakta rahatça oynanılan bir dönemde büyüdüler. Yazlar Kerpe’de geçti. Kerpe kayalıklarında yüzmenin tadına vardılar. Kerpe’de tek telefonun Ata Efendi’nin kulübesinde olduğu günlerde yağan yağmur, batağı kabartıp, evler sular altında kaldığında kızı Esra’nın: “Anne, deniz evimize gelmiş” diye seslenişini sıkça hatırlattı. O yıllarda balıkçı dostların hediyesi anforalar, fırtınadan sonra kumsalda denizin soyduğu ağaç kalıntıları, midye kabukları, ormandan toplanan kozalaklar evlerin en güzel süsleriydi.
Erkan, eski Protestan Kilisesi binasında öğretime açılan İstiklal İlkokulu’nda, Esra da Cumhuriyet’in 50. yılı anısına eski İttihat ve Terakki binası yıktırılarak yaptırılan 50. Yıl İlkokulu’nda öğrenime başladılar.
Evine yakınlığı nedeniyle eski Askeri Hastane karşısındaki İnkılap Ortaokulu’na tayin istedi. Bu okuldan 1997 yılında emekliye ayrıldıktan sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi iki yıllık Turizm Otelcilik Bölümü’nden mezun oldu. Bir dönem Fikret Mualla Resim Atölyesi’nde Muhammet Şengöz’ün kursuna katıldı. 1996 yılında Vali Kemal Nehrozoğlu’nun daveti ile Kocaeli Dokümantasyon Merkezi’nin kuruluşunda görev aldı. M. Sabri Yalım ve tarihçi Dr. Yusuf Çam’dan sonra 2000 yılında Kocaeli Dokümantasyon Merkezi Çalışma Gurubu Başkanlığı’na getirildi.
Yazmaya, eğitim ve demiryolları konulu iki ayrı dizi ile Kocaeli gazetesinde başladı. Yeni konularla devam etti. 115 kadar köy incelemesi “Kocaeli’nin en güzel köyleri” başlığı ile iki yılı aşkın gazetenin haftalık “Pişmaniye” ekinde dizi olarak yer buldu. Yerel tarihle ilgili araştırmaları KYÖD Pişmaniye ve Aydili dergilerinde “Kocaeli Dokümantasyon Merkezi’nden Haberler” bülteninde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi sempozyum bildirileri ve Kocaeli Dokümantasyon Merkezi armağan kitaplarında yayımlanmıştır. 2001 Kocaeli İl Yıllığı hazırlama komitesinde görev almıştır.
1993 yılı “Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Basın Onur Ödülü” sahibidir. İzmit Antik Su Sistemleri ve Paşasuyu adlı bir kitabı vardır. Nikomedia Kazıları İzmit Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Kocaeli Dokümantasyon Merkezi Çalışma Gurubu Başkanı’dır.
Makaleleri: “II. Dünya Savaşı Sırasında İzmit’te Ticaret Hayatı”, Uluslararası Karamürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu II, Bildiriler, c: 2, ss. 1001-1068 (2016); “Yirminci Yüzyıl Başında Kocaeli Bölgesi’nde Sanayi (1901-1918)”, Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu III, c: 3, ss. 18751907 (2017); İzmit Sancağı’nda Yabancı Sermaye”, Uluslararası Çoban Mustafa Paşa ve Kocaeli Tarihi Kültürü Sempozyumu -IV, c: 1, ss. 625-651, (2018); “Yerel Gazete İlanlarına Nazaran Kocaeli’de Sanayi ve Ticaret (1923-1953)”, Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli Tarihi -Kültürü Sempozyumu-V Bildirileri, c: 2, ss. 2129-2180 (2019); “Kocaeli Basın Tarihinde Selahattin Telser ve Hürsöz Gazetesi”, Uluslararası Milli Mücadelede Servetiye Cephesi ve Kocaeli Tarihi Kültürü Sempozyumu VI. Bildirileri, c: 2, ss. 1005-1052 (2020); “Kocaeli’nin İdari Taksimatı ve Yer İsimleri, Nail İnal Armağanı, İzmit, 2019, ss. 382-416; “Tarihte İzmit Depremleri”, M. Sabri Yalım’a Armağan, İzmit, 2001, ss. 200-216. Gazete Yazıları: “Sinemanın makine dairesinden Kamera Arkasına Kazım Ertek”, 06.02.2005, Kocaeli (Pişmaniye), s. 2; “Kefken Adası Bir İspanyol Sefaretnamesi’nde”, 08.08.2004, Kocaeli (Pişmaniye), s. 2; “Kurtuluş Savaşı’nda Midilli Adası’nda İzmitli Esirler”, 28.06.2006, Kocaeli, s. 2; “Üsküdar Talebe Vapuru Faciası’nın Acısı Silinmiyor”, 27.02.2005, Kocaeli (Pişamaniye), s. 2; “Mustafa Kemal Atatürk İzmit’te”, 10.11.2007, Kocaeli, s. 15; “Saray Resepsiyonlara Açılabilir mi?”, 20.01.2007, Kocaeli, s. 2; “Meşrutiyet Dönemlerinde İzmit Sancağı”, 29.10.2007, Kocaeli, s. 2; “Kefken Fenerleri”, 02.08.2004, Kocaeli (Pişmaniye), s. 2; “Kuşçalı Telgrafhanesi”, 28.06.2003, Kocaeli, s. 6; “Birinci Devre TBMM’de İzmit Sancağı Temsilcileri”, 23.04.2003, Kocaeli, s. 13; “Çınarlarda Hüzün Var”, 29.11.2004, Kocaeli (Pişmaniye), s. 2; “M. Ali Kağıtçı Müzesi Ne Oldu?”, 16.01.2005, Kocaeli Pişmaniye, s. 2; “Seka Tarih Olmasın”, Kocaeli Pişmaniye, 27.06.2004, s. 2; “İzmit’te Bir Sürgün: Tökeli ve eşi İlona”, Kocaeli (Pişmaniye), s. 2; “İskele Alabanda”, 13.03.2005, Kocaeli (Pişmaniye), s. 2; “İzmit Çeşmeleri”, 19.12.2004, Kocaeli (Pişmaniye), s. 2; “Fevziye Camii’nin eski kapısı yeniden eski yerine Konmalıdır”, 05.12.2004, Kocaeli Pişmaniye, s. 2.
KAYNAKÇA
Müzeyyen Ünal ile 15.06.2022 tarihli görüşme.
Muhammed Bilal ÇELİK