Kocaeli Sancağını Arpalık Olarak Tasarruf Eden Vezir veya Beylerbeyi Rütbeli Görevliler
Kocaeli sancağı örfi bakımdan 17. yüzyılın ortalarına kadar sancakbeyleri tarafından yönetilmiş ve tasarruf edilmiştir (Bkz. Kocaeli Sancakbeyleri). 17. yüzyılın ortalarından sonra sancak idaresinin örfi bakımdan sancakbeylerinden, Mirimiran/Beylerbeyi veya Vezir rütbeli paşalara geçtiği görülür. Bu durum Osmanlı Devleti’nin genel idari uygulamaları bağlamında değerlendirilmelidir. 17. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı bürokrasisinde Beylerbeyi veya Vezir rütbesindeki paşa sayısı haddinden fazlalaşmış ve bunların rütbelerine uygun görevlere atanması konusunda sıkıntılar yaşanmıştır. Mevcut eyaletler paşa sayısına yetmeyince, sancakların da paşaların tasarrufuna veya idaresine verilmesi uygulaması başlamıştır. Önceleri Beylerbeyi rütbeli paşalar sancaklara tayin edilmeye başlanmış, 18. yüzyıldan itibaren ise Vezir rütbeli paşalar da büyük oranda sancak tasarruf etmişlerdir. Daha önceki plansız ve yanlış uygulamalar 18. yüzyılda sonuçlarını belirgin bir şekilde göstermiştir. Sancaklar paşaların tasarrufuna veya idaresine verilince, bunlara rütbeleri itibariyle sancakbeyi denilemeyeceği için Mutasarrıf tabiri kullanılmaya başlanmıştır. Bu tabir sancağı tasarruf eden manasındadır. Mesela, Kocaeli sancağını paşa rütbeli birisi yönetecek veya tasarruf edecekse, “Kocaeli sancağına mutasarrıf … Paşa” şeklinde bir ibare kullanılıyordu. Bu durum sancakbeylerinin yerine mutasarrıf diye tabir edilen bir görevlinin geçtiği anlamına gelmemelidir. Mutasarrıf ve mutasarrıflıklar 19. yüzyılda kurumsallaşmış ve mutasarrıflık artık idare ve tasarruf şeklini almıştı.
Paşaların sancakları tasarrufları altına alması ve çoğu kere uhdelerinde bulundurdukları sancağın başında bulunamamaları, yeni birtakım idari uygulamaları zorunlu kılmıştır. Has suretiyle idarede, bey ve paşalar kendilerine has olarak tahsis edilen ayni ve nakdi vergilerden oluşan gelirleri tasarruf ediyorlardı. Kanuni’nin vezir-i azamı Rüstem Paşa zamanında başlayan havass-ı hümayunun miri mukataa haline getirilerek iltizam suretiyle toplanması işi daha sonraları vezir, beylerbeyi, sancakbeyi ve saray kadınlarına ait paşmaklık haslara da sirayet etmiş ve bu has sahiplerinin gelirleri de iltizam usulüyle toplanmaya başlanmıştı. 17. yüzyılın ortalarından sonra artık klasik manada has tasarrufu yok denecek kadar azdır. Bunun yerine miri mukataaları tasarruf eden ve bunları bir şekilde toplayan yönetici zümreleri bulunmaktadır. Miri mukataalar iltizama verilebildiği gibi kayd-ı hayat şartıyla tasarrufu anlamına gelen malikâne sistemi içerisinde de değerlendirilebiliyordu. Sancakları tasarrufta klasik has sisteminden vazgeçilmemekle birlikte bu has gelirlerinin nasıl tahsil edileceği hususunda bir değişim ve gelişim yaşandığı söylenebilir.
Sancakların tasarrufunda görülen bir diğer uygulama arpalık suretiyle yönetimdir. Arpalık, memurlara verilen bir çeşit tahsisat olup, azil veya emekli edilen mülki ve ilmi memurlara mazuliyet veya emeklilik maaşı mukabilinden tahsis edilen gelir manasındadır. Ancak muvazzaf paşalara arpalık suretiyle sancak tevcih edildiği de sıkça uygulanan bir tasarruf şeklidir. Başka görevlerde özellikle de muhafaza hizmetinde olan paşalara mahallinin dışında bir sancak tevcih ediliyor ve bu yerin geliri arpalık suretiyle tahsis ediliyordu. Paşaların kendilerine verilen sancakların başında bulunmaması, onların adına ilgili sancağı yönetecek ve vergilerini toplayacak bazı görevlilerin varlığını gerektirmiştir. Bu bağlamda özellikle 17. yüzyılın ortalarından itibaren paşaların kendilerinin tayin ettiği ve merkezi yönetimin tasdik ettiği Mütesellimler vasıtasıyla uhdelerinde olan sancakları yönettikleri görülür (Bkz. Kocaeli Mütesellimleri mad.).
1650-1814 yılları arasında tespit edebildiğimiz kadarıyla, 59 beylerbeyi rütbeli ve 21 vezir rütbeli paşa Kocaeli sancağını tasarruf etmiştir. Mevcut bilgilerimize göre, sancağın beylerbeyi rütbeli ilk tasarruf sahibi paşası Mustafa Paşa’dır. Hasekilikten çıkma Mustafa Paşa’ya 22 Haziran 1650 tarihinde Kocaeli sancağı tevcih edilmiştir. Kocaeli sancağına ilk vezir rütbeli atama ise sabık Musul Valisi Mustafa Paşa’nın şahsında olmuştur. 1 Temmuz 1739 tarihinde Kocaeli sancağı arpalık suretiyle Vezir Mustafa Paşa’ya tevcih edilmiştir. Mustafa Paşa’dan sonra Kocaeli sancağı uzun bir süre yine beylerbeyi rütbeli paşalara verilmiş ve bu durum 17 Eylül 1773 tarihinde Vezir Süleyman Paşa’ya kadar kesintisiz devam etmiştir. Vezir rütbeli paşaların sancağın tasarrufunda etkin hale gelmesi 16 Ekim 1787 tarihinden sonraya rastlar. Sancak bu tarihte Karaman valisi olan Vezir Mustafa Paşa’ya ilhaken tevcih edilmiştir. Kocaeli sancağı, Mustafa Paşa’dan sonra 6 Temmuz 1789 tarihinde beylerbeyi rütbeli Muhtar Paşazâde Abdurrahim Paşa’ya tevcih edilmiş ondan sonraki süreçte 25 Eylül 1791 tarihine kadar iki yıldan daha az bir süre, yedi vezir rütbeli paşaya tevcih edilmiştir. Bu tarihten 1800 yılına kadarki süreç içinde sancağı tasarruf eden beş paşanın dördü beylerbeyi sadece bir tanesi vezir rütbelidir. 1801-1814 yılları arasında sancağı tasarruf eden 18 paşanın 8’i beylerbeyi, 10’u ise vezir rütbelidir.
Kocaeli sancağını tasarruf eden paşaların sancağı tasarruf süreleri, genel atama prosedürüne bağlı olarak bir yıllıktır. Bu sürenin bitiminde sancağı tasarrufuna devam etmelerine karar verilirse ibka suretiyle birer yıllık sürelerle uzatılabiliyordu.
Kocaeli sancağının kesintisiz en uzun süre tasarruf eden paşa, Seyyid Mustafa Paşa’dır. Seyyid Mustafa Paşa’nın 1751-1760 yılları arasında en az 8,5 yıl Kocaeli sancağını tasarruf ettiğini söyleyebiliriz. 17961799 yıllarında fiilen sancağı tasarruf ettiğini tespit ettiğimiz ancak göreve tam olarak ne zaman başladığı ve hangi tarihte bıraktığına dair bilgiden mahrum olduğumuz Seyyid Hüseyin Paşa’nın sancağı en az 5 yıl uhdesinde tuttuğuna dair bir kanaatimiz vardır. 29 Ocak 1726 tarihinde Kocaeli sancağı tevcih edilen Halil Paşa’nın da 5 yıl civarında sancağı tasarruf ettiği söylenebilir.
Kocaeli sancağını yöneten paşaların içerisinde çok kısa süre sancağı uhdesinde bulunduranlara da rastlanmaktadır. Mesela, sabık Yeniçeri Ağası Mahmud Paşa 8 gün, sabık Özi Muhafızı Seyyid Mehmed Paşa 13 gün, Muhtar Paşazâde Abdurrahim Paşa 18 gün, Mihriban Paşazâde Abdi Paşa 1 ay, Ömer Paşa ise 1 ay 18 gün, sancağı tasarruf edebilmişlerdir. Bu kısa süreli tevcihler muhtemelen fiili bir tasarrufa dönüşmemiştir.
Tersane-i Amire’nin ihtiyacı olan kerestenin temini taahhüdü sadece sancağı tasarruf eden sancakbeyleri için değil, 17. yüzyılın ortalarından itibaren Kocaeli sancağını tasarruflarına alan paşalar için de geçerliydi. İbrahim Paşa’nın 21 Eylül 1736 tarihinde Kocaeli sancağını tasarruf süresi; Tersane-i Amire’ye gönderilmesi gereken gerek mübayaa ve gerek ocaklık olan kerestenin kesimi, tahsili ve nakli şartıyla ve sefere katılmaktan muaf tutulmak üzere uzatılmıştır. Bu uzatma kararı ile sancağı tasarruf eden paşanın sefere gitmemesi, ancak donanma için elzem olan kereste temini ile ilgilenmesi istenmiştir.
Emekli olanlar hariç, Kocaeli sancağını arpalık suretiyle tasarruf eden paşaların neredeyse tamamına yakını donanma kökenli oldukları için muhafaza veya sefer hizmeti için çoğunlukla Rumeli’de bulunuyorlardı. Ya bizatihi kendileri herhangi bir bölgenin veya kalenin muhafızı oluyorlar ya da bir seraskerin maiyyetinde sefer hizmetini yerine getiriyorlardı. Bu sefer veya muhafaza hizmetlerinin hakkıyla yerine getirilmesi ve kendileriyle birlikte götürdükleri asker efradının eksiksiz olarak görevde bulunmaları gerekiyordu. Kocaeli sancağını tasarruf eden paşaların 150 mükemmel, muntazam ve silahlı kapu halkı ile sefere çıkması gerekiyordu.
Kocaeli sancağına mutasarrıf olan paşaların tespit edebildiğimiz eski görev yerleri ise şöyledir:
İdari ve askeri bürokrasiden gelenler: Kaptan-ı Derya, Anapoli muhafızlığı, Özi muhafızlığı, Van muhafızlığı, Varna muhafızlığı, Misuri muhafızlığı, Rumeli Valisi Abdullah Paşa’nın kapıcılar bölükbaşılığı, Yeniçeri Ağalığı, Rikâb-ı Hümâyûn Kaymakamlığı, Bahr-i Siyah Boğazı Nazırlığı, Dergâh-ı Ali Kapıcıbaşılığı (3) ve Akdeniz Başbuğluğu.
Başka bir sancaktan Kocaeli sancağı tevcih edilenler: Kılburun, Hüdavendigâr, Kayseriyye (5), Selanik
(2) ve Kavala (3), Bender, Bozok, Sultanönü, Hüdavendigâr, Resmo, Hanya, Beğşehri, Kırşehri, İçil (2), Ankara (3), Çirmen (2), Karesi, Prizrin, Ohri, İlbasan, Aksaray, Niğde (4) ve Akşehir (3).
Beylerbeylik veya valilikten Kocaeli sancağı tevcih edilenler: Musul, Trabzon (2), Van, Şehrizor, Trablusşam, Rumeli, Adana (2), Silistre (2) ve Diyarbekir. Kocaeli sancağı bazı zamanlarda bir paşaya tasarrufunda olan bir başka göreve ilhaken de verilmiştir. Bir paşanın birden fazla sancağı veya bir eyalete ilave olarak bir sancağı tasarruf ettiğine 18. yüzyılda sıkça rastlanıyordu.
15 Mayıs 1761 tarihinde Ahmed Paşa’ya tasarruf ettiği Kocaeli sancağına ilave olarak Hüdâvendigâr sancağı da tevcih edilmiştir. Niğde sancağına mutasarrıf vezir Süleyman Paşa’ya 17 Eylül 1773 tarihinde ilhaken Kocaeli sancağı da verilmişti. 16 Ekim 1787 tarihinde Kocaeli sancağı tevcih edilen vezir Mustafa Paşa Karaman valisi olup Bahr-i Siyah Boğazı’na muhafız tayin olunmuştu. Bunun yanı sıra Karaman Eyaleti ve Kocaeli sancağı; Şile, Kocaeli ve sair Anadolu sahillerini muhafazaya ikdam şartıyla kendisine tevcih edilmişti. 4 Haziran 1791 tarihinde Kocaeli sancağı tevcih edilen vezir Ahmed Paşa ise fiilen Tuna Kaptanı olup Kocaeli sancağı da ilhaken kendisine verilmiştir.
28 Ocak 1803 tarihinde Kocaeli sancağı da kendisine tevcih edilen Seyyid Osman Paşa aynı zamanda Adana valisi idi ve 17 Şubat 1803 tarihinde Sultanönü sancağı da kısa bir süreliğine tevcih edilmiştir. Osman Paşa aynı zamanda İsmail muhafazasında bulunuyordu. 16 Ekim 1803 tarihinde sancağı uhdesine alan Seyyid Abdurrahman Paşa’ya Kocaeli sancağı ile birlikte Sultanönü sancağı da tevcih edilmiş ancak Sultanönü 17 Ocak 1804 tarihinde başkasına tevcih edilmiştir. 7 Eylül 1807 tarihinde İçil sancağını tasarruf eden Seyyid Ahmed Paşa’ya mezkûr tarihte Kocaeli sancağı da ilhaken tevcih edilmiştir.
25 Ağustos 1808 tarihinde sancağı alan Seyyid Abdullah Ramiz Paşa Kaptan-ı Derya idi ve Kocaeli sancağı kendisine ilhaken tevcih edilmişti. 27 Ocak 1810 tarihinde Kocaeli sancağı tevcih edilen Hüsrev Mehmet Paşa’ya 16 Mart 1810 tarihinde ilhaken Bolu sancağı da verilmişti. Bolu sancağı voyvodalıktan çıkarılmış ve mâl-ı mukayyedini vakt ve zamanında Darphane-yi Amire’ye tediye etmek şartıyla ber-vech-i muhassıllık olarak Hüsrev Mehmed Paşa’ya verilmiştir.
Kocaeli sancağı, 22 Ağustos 1812 tarihinde Trabzon valisi Ahmed Aziz Paşa’ya ilhaken tevcih edilmiştir. Ahmed Aziz Paşa’dan sonra sancağın tevcih edildiği Elhac Mustafa Paşa ise Kocaeli sancağını o anda tasarrufu altında olan Hüdâvendigâr sancağına ilhaken uhdesine almıştır.
Bunun dışında özellikle muhafaza hizmetinde olan paşaların veya herhangi bir devlet görevinde olan bir paşanın Kocaeli sancağını tasarruf ettiği durumlar oldukça fazladır. Aslında emekli olmuş paşaların dışında Kocaeli sancağı tevcih edilen bütün paşaların bir dış görevi olduğu bu sebeple de mütesellimlik uygulamasının yerleştiği söylenebilir. Bundan dolayıdır ki Kocaeli sancağı neredeyse 17. yüzyılın ilk yarısı ile 18. yüzyılın tamamında arpalık suretiyle tasarruf edilmiştir. Özellikle muhafız paşalara yapılan tevcihlerde Kocaeli sancağı’nın kendilerine hizmette bulundukları caniblerin muhafazası şartıyla verildiği vurgulanıyordu.
Mesela, 21 Eylül 1716 tarihinde Kocaeli sancağı Mizistre muhafazası şartıyla Süleyman Paşa’ya tevcih edilmiştir. 10 Ocak 1698 tarihinde Kocaeli sancağı tevcih edilen Osman Paşa aynı zamanda Anadolu tahririne memur idi. 8 Kasım 1717 tarihinde Kocaeli sancağı tevcih edilen Ahmed Paşa Anapoli Kalesi muhafazasında olup kaleyi muhafaza şartıyla Kocaeli sancağı kendisine tevcih edilmişti. İsmail Paşa’ya 30 Aralık 1783 tarihinde Kocaeli sancağı tevcih edilirken 70 nefer müsellah tüfenkci ve dairesi halkıyla Birezden (?) Adası’nı muhafaza etmek şartına bağlanmıştı. 31 Temmuz 1786 tarihinde Kocaeli sancağı ibkâ suretiyle kendisine verilen Osman Paşa, Bender’e memur olup İbrail muhafızlığı ile sancağın tasarruf süresi uzatılmıştı. Fethü’l-İslam muhafızı Canikli Vezir Süleyman Paşazâde Mehemmed Paşa’ya 26 Şubat 1787 tarihinde mahal-i mezbûrede muhafazaya kıyam eylemek şartıyla Kocaeli sancağı tevcih edilmişti. 6 Temmuz 1789 tarihinde Kocaeli sancağı verilen Muhtar Paşazâde Abdurrahim Paşa aynı zamanda Maçin’de muhafaza hizmetindeydi. 24 Temmuz 1789 tarihinde Kocaeli sancağı tasarrufuna verilen Vezir Silahdar Mustafa Paşa Karadeniz Boğazı muhafızı idi. 21 Ekim 1790 tarihinde kendisine Kocaeli sancağı tevcih edilen Ferhad Paşa aynı zamanda Varna muhafızı idi. 4 Haziran 1791 tarihinde Kocaeli sancağı tevcih edilen Vezir Ahmed Paşa ise fiilen Tuna Kaptanlığı görevini yürütüyordu.
1795-1796 yıllarında Kocaeli sancağını tasarruf eden Hasan Paşa, Hakkı Paşa’nın maiyetinde bulunup sonradan Boğaz muhafızı olmuştu. 12 Kasım 1801 tarihinde Kocaeli sancağı tevcih edilen Osman Paşa, Anapa muhafızı, 28 Ocak 1803 tarihinde atanan Seyyid Osman Paşa İsmail muhafızı, 8 Mart 1807 tarihinde sancağı tasarrufuna alan İnce Mehmed Paşa Karadeniz Boğazı Nazırı ve Varna’ya kadar olan sahillerin muhafazı, 15 Mayıs 1809 tarihinde atanan Çepni Mustafa Paşa ise İsmail muhafızı idi.
|
Mahmud Paşa (B) |
28 Mayıs 1785 (T) |
Mihriban Paşazâde Abdi Paşa (B) |
6 Haziran 1785 (T) |
Osman Paşa (B) |
7 Temmuz 1785 (T) |
Süleyman Paşa (B) |
17 Eylül 1786 (T) |
Canikli Vezir Süleyman Paşazâde Muhammed Paşa (B) |
26 Şubat 1787 (T) |
Mustafa Paşa (V) |
16 Ekim 1787 (T) |
Muhtar Paşazâde Abdurrahim Paşa (B) |
6 Temmuz 1789 (T) |
Silahdar Mustafa Paşa (V) |
24 Temmuz 1789 (T) |
El-hac Salih Paşa (V) |
10 Eylül 1789 (T) |
Kürd Osman Paşa (B/V) |
4 Ocak 1790 (T) |
Örgüli Ömer Paşa (V) |
8 Temmuz 1790 (T) |
Ferhad Paşa (V) |
21 Ekim 1790 (T) |
Ahmed Paşa (V) |
4 Haziran 1791 (T) |
Halil Paşa (V) |
24 Temmuz 1791 (T) |
Treboliçeli Nakibzâde Seyyid Mustafa Paşa (B) |
25 Eylül 1791 (T) |
Tahir Paşa (B) |
23 Nisan 1792 (T) |
Abdullah Paşazâde Abdullah Nebi (?) Paşa (B) |
23 Eylül 1792 (T) |
Hasan Paşa (V) |
1795-1796 (T) |
Seyyid Hüseyin Paşa (B) |
11 Nisan 1796 (İ) |
Ali Paşa (B) |
17 Şubat 1801 (İ) |
Mehmed Paşa (V) |
3 Temmuz 1801 (T) |
Osman Paşa (V) |
12 Kasım 1801 (T) |
Tahir Paşa (B)/Loskonlu |
10 Ekim 1802 (T) |
Seyyid Osman Paşa (V) |
28 Ocak 1803 (T) |
Seyyid Abdurrahman Paşa (V) |
16 Ekim 1803 (T) |
Ahmed (Ağa) Paşa (B) |
2 Ekim 1804 (T) |
Asım (Ağa) Paşa (B) |
12 Ağustos 1805 (T) |
Hasan Paşa (B) |
18 Kasım 1806 (T) |
İnce Mehmed Paşa (B) |
8 Mart 1807 (T) |
Seyyid Ahmed Paşa (V) |
7 Eylül 1807 (T) |
Seyyid Abdullah Ramiz Paşa (V) |
25 Ağustos 1808 (T) |
Seyyid Alaüddin Paşa (V) |
27 Kasım 1808 (T) |
Çepni Mustafa Paşa (B) |
15 Mayıs 1809 (T) |
Elhac Mustafa Paşa (V) |
2 Aralık 1809 (T) |
Hüsrev Mehmed Paşa (V) |
27 Ocak 1810 (T) |
Ahmed Aziz Paşa (B) |
22 Ağustos 1812 (T) |
Elhac Mustafa Paşa (V) |
12 Ocak 1814 (T) |
(T): Tevcih/Atama, (F): Fiili olarak sancağı tasarruf ettiği tarih, (İ): Görevinin bir yıl uzatıldığı tarih, (V): Vezir, (B):Beylerbeyi
Tanzimat’la beraber müstakil mutasarrıflık sistemi yaygınlık kazanmıştır. Bir eyalete bağlı bulunmayıp, mutasarrıf tarafından yönetilen ve doğrudan merkeze bağlı olan sancaklar ihdas edilmiştir. 1864 Vilayet Nizamnamesi’ne kadar muhtelif tarihlerde Sivas, Amasya-Çorum, Rumeli, İşkodra, Üsküp, İzvornik,Hersek, Tuzla, Niş, İskenderiye, Tırhala, Ankara, Biga, Karesi, Canik, Bozok, Kudüs, Basra, Lazistan, Musul, Bağdat, Kars, Kıbrıs, Maraş, Yemen, Filibe, Sofya, Kocaeli, Rakka, Edirne, Cezâyir-i Bahr-i Sefîd, Adana, Kastamonu, Harput, Şehrizor, Tulçı, Van, Vidin, Yenipazar, Erzincan, Bingazi, Prizren ve Hudâvendigâr müstakil mutasarrıflık olarak yönetilmiştir.
KAYNAKÇA
BOA, A.{DVN.MHM.d 177, 47/147; BOA, A.{DVN.MHM.d 177. 15/46; BOA, A.{DVN.MHM.d 92, hük no: 4; BOA, A.{DVN. MHM.d 93, 28/161, 60/294; BOA, A.{DVN.MHM.d 95, 7/43, 79/535; BOA, A.DVNSNŞT.d 53, s. 71; BOA, A.DVNSNŞT.d. 16, s.235, 236; BOA, A.DVNSNŞT.d. 2, s. 14, 27, 52, 63; BOA, A.NŞT.d 1355, s. 21; BOA, A.NŞT.d 1386, s. 2, 3; BOA, A.NŞT.d 1390, s.3; BOA, A.RSK.d 1520, s. 9; BOA, A.RSK.d 1551, s. 66; BOA,A.RSK.d 1560, s. 149; BOA, A.RSK.d 1568, s. 27; BOA, A.RSK.d1572, s. 47; BOA, A.RSK.d 1573, s. 2; BOA, A.RSK.d 1593, s. 18;BOA, A.RSK.d 1601, s. 39, 42, 43, 51; BOA, İE. TCT. Dosya No:22, Gömlek No: 2331; BOA, İE. TCT. Dosya No: 25. Gömlek No: 2698, s. 2; Fahameddin Başar, Osmanlı Eyalet Tevcihatı (1717-1730), TTK yay., Ankara 1997, s. 65; İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Cilt III/2, 2. Baskı, Ankara, 1977, s. 292-293; Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Cilt I,3. Baskı, İstanbul 1983, s. 84; Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yapısı, Ankara 1991, s. 21; Orhan Kılıç, 18. Yüzyılın İlk Yarısında Osmanlı Devleti’nin İdari Taksimatı-Eyalet ve Sancak Tevcihatı, Elazığ 1997, s. 32-41; Orhan Kılıç, “18. Yüzyıl Osmanlı Eyalet ve Sancak Tevcihatının Sistematik Tetkiki”, XV. Türk Tarih Kongresi (XVth Turkish Congress of History), 11-15 Eylül 2006, Kongreye Sunulan Bildiriler, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2010, s. 1025-1044; Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmani-Osmanlı Ünlüleri, Yayına Hazırlayan: Nuri Akbayar, Eski Yazıdan Aktaran: Seyit Ali Kahraman, Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı Yurt yay., Cilt 2, İstanbul Mayıs 1996, s. 633-634; Yaşar Yücel, “Osmanlı İmparatorluğunda Desantralizasyona Dair Gözlemler”, Belleten, XXVII/152 (1974), s. 657-708; Ali Fuat Örenç, “Mutasarrıf”, DİA, Cilt 31, İstanbul 2006, s. 377-379.
Orhan KILIÇ