ARAMAN KÖYÜ (KAYMAS)

Madde no:111

Kandıra’da Tarihî Öneme Sahip Bir Yerleşim Yeri

Araman köyü, tarihî İpek Yolu’nun geçtiği yol ağlarından biri olan Adapazarı-Kandıra güzergâhı üzerinde yer alır. Etrafı yer yer tepeciklerle ve yamaçlarla çevrili olup su kaynaklarına yakın, geniş bir vadi üzerinde kurulmuştur. Kandıra’ya yaklaşık 28,2; İzmit’e 47,2; İstanbul’a 140,2 kilometre uzaklıktadır. Bu yerleşim yerinin adı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Osmanlı tarihinde bu yer adından “Arman”, “Ermen”, “Arman Bazarı”, “Araman” olarak bahsedilir. Orta Asya’da “Arman” adı yaygın olarak kullanılmaktadır. Günümüzde ise Araman, “Kaymaz” adıyla bilinmektedir. Araman köyü, Kandıra’da tarihî öneme sahip yerleşim yerlerinden biridir. Zira Antik Çağlarda bu yerleşim yeri, MÖ 1200 yılından itibaren Phrygialılar (Frigler) ile Mysialıların; MÖ I. bin yılın ilk yarısından, MÖ 74 yılına kadar da Bithynialıların toprakları içerisinde kalmıştır. MÖ 74 yılından itibaren tüm Bithynia’da Roma hakimiyeti başlamıştır. Bizans hakimiyeti döneminde de Araman, Sakarya’dan geçerek İzmit’e uzanan tarihî yol ağı üzerinde bulunmaktaydı. Bizans İmparatorluğu, stratejik açıdan önemli olan İpek Yolu ile askeri yolların güvenliğine önem vermekteydi. Bu amaçla Bizans, Bithynia sınırları içerisinde yer alan SöğütlüHarmantepe’de ve Araman (Kaymas) köyünde bir hisar yaptırmıştır. Bizans’ın bu önlemleri almasının temel sebebi 1071 Malazgirt Savaşı sonrasında Anadolu’ya Türkmen akınlarının başlamasıydı. Nitekim Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ın aldığı karar sonrasında 1073 yılından itibaren Bizans sınırlarına doğru Türkmen akınları başlamıştı. Bu çerçevede İzmit ve çevresi Türk akınlarıyla yıpratılmış, 1080 yılında ise Süleyman Şah’ın fetihleriyle Bursa ve İzmit başta olmak üzere bütün Bithynia şehirleri Selçuklu hakimiyetine girmiştir. Dolayısıyla Araman da bir süre Selçuklu toprağı olmuştur. Ancak bu hakimiyet uzun sürmemiş, 1085 yılında İzmit ve çevresi tekrar Bizans’ın kontrolüne geçmiştir. Araman, 14. yüzyılın ilk yıllarına kadar Bizans’ın sınırları içerisinde yer almıştır.

Bizans İmparatorluğu, 1300’lü yıllardan itibaren Osmanlıları bir tehdit unsuru olarak görmüştür. Osmanlılar, fetihlerini İzmit ve çevresine yoğunlaştırmaktaydı. Osman ve Orhan Gazi’nin Alplerinden Akça Koca, Osmanlıların fetih güzergâhında yer alan Kandıra ve Araman Bazarı’na yönelmiştir. Akça Koca önce Kandıra’yı, ardından da Araman Bazarı’nı Osmanlı topraklarına katmıştır. Âşık Paşaoğlu’ya göre Orhan Gazi, İzmit’in fethinden bir süre sonra Araman (Ermen/Arman) Bazarı’nı Yahşılu’ya tımar olarak vermiştir. Elde edilen yeni bilgiler, İzmit ve İznik’in fethinde önemli görevlerde bulunan Osman Bey’in oğullarından Hamid Bey’e Araman ve Şile’de topraklar vakfedildiğini göstermektedir. Araman, Hamid Bey’in ölümünden sonra onun ailesine vakfedilen evlatlık vakıf toprağı olmuştur. Arşiv kayıtları Hamid Bey’in evlatlarının ve torunlarının Araman’da 16. yüzyılda da etkin olduğunu göstermektedir.

Arman Bazarı, 16. yüzyılda “Nefs-i Arman/Araman” adıyla bilinmekteydi. Bu yüzyılda, Koca İli Livası’nın Kandıra kazasına bağlı bir yerleşim yeriydi. Osmanlı şehir yönetiminde “nefs”, köy özelliğini gösteren şehirlere verilen bir isimdi. Araman, askeri sınıfa temlik edilen eşkincilü mülk olup tekâlifi örfiyye ve avarız vergilerinden muaf tutuldu. Bununla birlikte Araman ve Durak köyleri, Veziriazam Piri Mehmed Paşa’ya satılarak onun 1530-1531 yıllarında kurulan Silivri’deki imaretine vakfedildi. Bu nedenle Araman uzun yıllar vakıf toprağı oldu.

17. yüzyılda Kaymas nahiyesinin kurulmasıyla birlikte, Araman bir yönetim merkezi olma özelliğini bir süre kaybetti. Zira 1650 tarihli bir kayda göre, Kaymas nahiyesinin merkezi “Nefsi Kaymas” adıyla bilinen günümüzdeki Koca Kaymas Mahallesi’ydi. Aynı tarihte Araman’da ise Kaymas nahiyesine bağlı olan bir divan yönetimi mevcuttu. XVII. yüzyılın sonlarında Nefsi Kaymas’ın Kandıra nahiyesine bağlanması sonucunda Araman, XX. yüzyılın ilk yarısına kadar Üsküdar’a bağlı Kaymas nahiyesinin yönetim merkezi olmuştur. Kaymas, XIX. yüzyıla gelindiğinde bazen Üsküdar’a bağlı bir nahiye, bazen de İzmid sancağına tâbi bir kaza olmuştur. Bu durumun nedeni ise Kocaeli mülki yapılanması içerisinde meydana gelen değişimlerdi. Kaymas kazasının 1830 yılından itibaren “Nefs-i Araman”ın yanı sıra “Nefs-i Kaymas”, “Nefs-i Sarıdoğan (Serdivan), Nefs-i İncecik gibi şehir özelliklerini taşıyan yerleşim birimleri vardı. XIX. yüzyılın başından itibaren Kaymas nahiyesinin toprak yönetiminde iltizam sistemi ve ayanlar etkili olmuştur. Osmanlı Devleti, Tanzimat Fermanı sonrasında iltizam sitemine son vererek 1840 yılında muhassıllık sistemi kurdu. Kaymas kazası İzmid Muhassıllığı’na bağlıydı. 1871 Vilayet Nizamnamesi sonrasında Kaymas’ta nahiye müdürlerinin yönetimdeki etkinliği arttı. Araman’da 1897 yılında çıkan bir yangında Hükümet Binası ve pek çok yapı kullanılamaz hale geldi ve 1894 yılında Hükümet Binasının inşası için çalışmalar başladı. 1888-1898 yılları arasında Kaymas nahiyesine bağlı köy sayısı 34 idi. Kaymas nahiyesinin merkezi, 1909 yılından Araman’a 5 km uzaklıkta olan Salmanlı köyü oldu. Bu durum savaşlar ve göçler nedeniyle Kocaeli’nin mülki idari yapılanmasının sıklıkla değişime uğramasından kaynaklanıyordu.

Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yılları Araman halkını derinden etkilemiştir. 1919 yılında Batı Anadolu’da Yunan işgali başlamıştır. Bu işgal sırasında Kaymaslılar, Kaymaslı Halit Pehlivan etrafında toplanarak Millî Mücadele’ye destek oldu. Savaş yıllarında Araman’daki Hisar Tepesi gözetleme merkezi olarak kullanılmıştır. Araman köyü, 2 Mayıs 1921 tarihinde Yunan işgaline ve zulmüne uğradı. Bu işgal neticesinde Yunan müfrezesi ve Rum çeteler, köy halkından birçok kişiyi öldürdü. Yunanlılar Haziran 1921’de İzmit ve çevresinden çekilirken birçok köy gibi Araman köyünü de yakıp yıkmıştır. Sakarya Savaşı sırasında Kaymaslı Halit Pehlivan, Kaymas halkı adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti’ne ülkenin milli birlik ve bütünlüğü için her türlü desteği vereceklerini telgrafla iletmiştir.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında, 1928’de Araman köyü Kandıra kazasının Kaymas nahiyesinin sınırları içerisinde yer alıyordu. Kaymas nahiyesinin merkezi 1935 yılında Nefs-i Kaymas (Araman) idi. 1950’li yıllarda Kaymas nahiye merkezi bir süre Salmanlı köyü oldu. 1958 yılında Salmanlı’nın Sakarya İli’ne tâbi olması sonrasında Kaymas nahiyesinin merkezi tekrar Araman köyü olmuştur. 1967’de Kaymas nahiyesi, bucak olarak yönetiliyordu. Bucak merkezi Araman köyü ise Kaymas adıyla bilinmekteydi. Araman köyü, köy tüzel kişiliğini kaldıran 6360 sayılı kanun gereğince 6 Aralık 2012’de Kandıra’ya bağlı bir mahalle haline geldi.

Araman köyünün kültürel hayatına dair ilk bilgiler

13. yüzyıla aittir. Araman köyünde Orhan Gazi adına Sultan Orhan Camii inşa edilmiştir. Günümüzde caminin sadece minare kaidesi mevcuttur. Bir diğer dini yapı, Orhan Bey’in oğlu Hamid Bey’in Araman’da  yaptırdığı Hacı Hamza Fakih (Hamza Bey) Zaviyesi ile Ede-Han Mescididir. 16. yüzyılda bu mescid, “Mescid-i Araman” adıyla bilinmekteydi. Bu dini yapılar günümüze ulaşmamıştır. Kaymas nahiyesinin merkezi olan Araman köyünde 1895-1896 yılında bir İbtidai Mektep açılmıştır. Bu mektep, 1914 yılında eğitime devam etmekteydi. Bu okul, Cumhuriyet döneminde Köy Enstitüsüne bağlı öğretmen (eğitmen) yetiştiren bir okul olmuştur. Bu bina, iki katlı kargir bir yapı olup, Orhan Camii’nin bitişiğinde yer almaktaydı. Günümüzde köyde bir ilkokul ve ortaokul vardır. Bu okullara hem Araman’dan hem de çevre köylerden öğrenciler gelmektedir. Araman köyünde Türk kültürünün bir unsuru olan bir köy odası mevcuttu. Bu köy odası, Orhan Gazi Camii’nin doğusunda yer almaktaydı. 1980’li yıllarda yıkılmıştır. Bir diğer mimari yapı Çoban Köprüsü’dür. Köprü hakkındaki ilk bilgiler 19.yüzyıla aittir. Günümüzde Çoban Köprüsü, betonarme yapı özelliğine sahiptir. Araman Mahallesi’nde “Araman Köyü Camii”, “Umurca Camii” ve “Küçükhasanlı Camii” yer alır.

Araman’ın sosyo-ekonomik hayatı hakkındaki bilgiler, 16. yüzyıla dayanır. Bu yüzyılda hububat, meyve, keten üretimi ve hayvancılık başlıca geçim kaynaklarıydı. 19. yüzyıla gelindiğinde üretimde; buğday, arpa, alef, kapluca gibi tarım ürünleri ile inek, manda gibi büyükbaş hayvancılık ön planda olmuştur. 20. yüzyılın ilk yıllarında büyükbaş hayvancılık Ziraat Bankası tarafından desteklenmekteydi. Kaymas kazası, 16. yüzyıldan itibaren Tersane-i Âmire’nin kereste ihtiyacını karşılayan kazalardan biri olmuştur. 17. yüzyılın sonuna doğru Kaymas nahiyesine bağlı Divan-ı Araman, Matbah-ı Âmire için gerekli odunu İstanbul’a gönderen yerleşim yerlerinden biriydi. Araman’da kereste ticareti, 19. yüzyılda da devam etmiştir. Arabacılık kereste taşımacılığı nedeniyle halkın gelir kaynaklarından biriydi. Keten üretimi ve Kandıra bezi olarak da bilinen keten bezi dokumacılığı 1950’li yıllardan 1980’li yıllara kadar revaçta olmuştur.

Günümüzde ise buğday, ayçiçeği, mısır, süpürge, fındık gibi tarım ürünleriyle inek, sığır gibi büyük baş hayvancılık köyün başlıca geçim kaynaklarıdır. Ayrıca tavuk yetiştiren bir kümes çiftliği mevcuttur. Araman ve çevresinin tarımsal üretimi destekleyen Tarım Kredi Kooperatifi ile Tarımsal Kalkındırma Kooperatifi’ne bağlı bir süt birliği vardır. Ayrıca bulunduğu yerin ekonomisine canlılık kazandıran market, lokanta, berber, tamirhane gibi iş dükkânlarından oluşan bir iş merkezine, bir düğün salonu ile petrol istasyonuna sahiptir. Ayrıca haftada bir gün hizmet veren bir Sağlık Ocağı bulunur.

Araman’ın nüfusu hakkındaki ilk bilgiler, 16. yüzyıla aittir. Bu yüzyılda köy halkı Müslüman halktan oluşuyordu. XIX. yüzyılda savaşlar nedeniyle nüfusu oldukça azalmıştı. 1830 yılında köyün erkek nüfusu 84 kişiydi. 1935 yılında Nefsi Kaymas’ın (Araman köyü) toplam nüfusu 821; 1955 yılında 924 kişiyken, 2020 yılına gelindiğinde 487 kişiye düşmüştür.

KAYNAKÇA

Başbakanlık Osmanlı Arşivi; TD.d.-436, s. 130, 133, 135, 137.; TD.d.-425, s. 208.; A-{DVNSMHM-d, nr. 96-641.; A-{DVNSM-HM-d, nr. 80-354.; A-{DVNSMHM-d, nr. 103-560.; AE. SMMD.IV., nr. 202212.; C. BLD, nr. 58-2869.; C.MF., nr. 146-7280.; MVL,nr. 599-55. ; ML. VRD. TMT. d., nr. 4194.; İ.MVL., nr. 3-49.;İ.DH. 100-86229.; ML. VRD. TMT. d., nr. 4187.; DH. MKT.,nr. 2737-70.; MF.İBT.; DH. MKT. 1173-11.; D.BŞM.TRE.d., nr.15014.; MAD. D., nr. 412, s. 1a-1b.; NFS.d., nr. 583, s. 68-69, 73-74; 23 Ekim -1955 Genel Nüfus Sayımı, Türkiye İstatistik Umum Müdürlüğü, 1961, s. 330; 438 Numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri (937/1530) II Bolu, Kastamonu, Kengırı ve Koca-ili Livâları (Dizin ve Tıpkıbasım), Ankara 1994, s. 170, 770, 773, 776, 778; Âşık Paşaoğlu Tarihi, haz. Atsız, İstanbul 1992, s. 35,39-40.; Âşık Paşazade, Osmanoğullarının Tarihi, haz. Kemal Yavuz, M. A. Yekta Saraç, İstanbul 2003, s. 95-96, 363; Bilal Tunç, Demokrat Parti Döneminde Kocaeli (1950-1960), T.C. Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Basılmış Doktora Tezi, Sakarya, 2016, s. 56; Enver Konukçu, “Akçakoca’nın Kandıra’dan Sonra Osmanlı Topraklarına Kattığı Hisar Ermeni Bazarı mı? Yoksa Araman mı? , SAÜ Fen Edebiyat Dergisi, Sayı II, Sakarya 2008, s. 129-131; Enis Şahin, Sinan Demirağ, “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Kocaeli ve Çevresindeki Mülki Yapılanma Çalışmalarına Genel Bir Bakış”, Uluslararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu-II, Cilt I, Kocaeli 2016, s. 572; Gülcan Memiş, Recep Yaşa, “Kandıra Araman Köyü’nün Osmanlı Tarihindeki Yeri ve Önemi, Uluslararası Çoban Mustafa Paşa ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu-IV Bildirileri, Cilt 1, Kocaeli 2018, s. 81-99; Hale Güney, “Hellenistik Dönem Öncesi Bithynia’da Hellen Kolonileri ve Bithynialılar Arasındaki İlişkiler”, Belleten, Sayı: 282, Cilt: LXXVIII, Ağustos 2014, s. 407-408; Haluk Selvi, “Milli Mücadelede İzmit Telgrafları”, Gazi Akça Koca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Cilt II, Kocaeli 2015, 1053-1054; İdris Bostan, Tersâne-i Âmire, İstanbul, 2018, s. 157-158; İlhan Şahin, “Nahiye”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 32, İstanbul 2006, s. 307; Kocaeli İl Yıllığı 1967, s. 13, 25,37; Mükrimin Halil Yinanç, Türkiye Tarihi Selçuklular Devri, Cilt 1, Ankara 2013, s. 77, 87-88; Yücel Öztürk, “Osmanlı Tarihinde Ada Kazası”, Sakarya’nın Fiziki, Beşeri ve İktisadi Coğrafya Özellikleri, İstanbul 2018, s. 32; Sabahattin Özel, Millî Mücadelede İzmitAdapazarı ve Atatürk, İstanbul, 2005, s. 74, 182, 226; Son Teşkilatı Mülkiyede Köylerimizin Adları, 1928, s. 830; T.C. Resmî Gazete: “On üç ilde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılması”, Sayı: 28489, Tarih: 6 Aralık 2012 Perşembe; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık İstatistik Genel Direktörlüğü Genel Nüfus SayımıKöyler Nüfusu İlk Teşrin: 1935, İstanbul, 1937, s. 8, 16,169, 185, 288, 292, 323, 331, 333; Vedat Turgut, “Osman Gazi’nin Hanımları ve Çocukları”, Vakanüvis-Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, Yıl/Vol. 4, Söğüt Özel Sayısı, Aralık 2019, s. 68-74; Veli Sevin, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası I, Ankara 2016, s. 33-34, 44-45; https://www.google.com/maps/dir/Kaymaz,+41600+Kand%C4%B1ra%2FKocaeli/%C4%B0zmit; Kaynak Kişi: Araman Köyü sakinlerinden; Mehmet Boztepe (1947 doğumlu); Kaynak Kişi: Araman Köyü sakinlerinden; Turgut Ulus, (1960 doğumlu).

Gülcan MEMİŞ