Osmanlı Devleti’nin İlk Hekimbaşısı
Hekimbaşılar, başta hükümdar olmak üzere, tüm padişah ailesinin sağlığını korumakla görevliydi. Kullanılacak ilaçları denetler, yemeği hazırlanmasına nezaret eder, hanım sultanların hastalıklarında, onları muayene ve tedavi ederdi. 22 Mart’ta (Nevruz Gecesi) Nevruziyeleri hazırlatır, saray hekim, cerrah, göz hekimlerinin başı olarak, seçimlerini ve tayinlerini yapardı. Padişahın katıldığı seferlerde ona eşlik eder, eğitimsiz kişilerin hekimlik, cerrahlık, ebelik yapmasının önlenmesi için gerekli önlemleri alırdı.
Protokolde önemli bir yere sahip olan hekimbaşılar, 19. yüzyıla kadar Topkapı Sarayı’nda Başlala Kulesi de denilen ve hekimbaşı dairesi/eczahane olarak kullanılan Hekimbaşı odasında otururlardı. Padişah ve yakınlarının ilâçları burada hekimbaşının tarifine göre, eczacıbaşı tarafından hazırlanır, daha sonra kâse, hokka veya kutuya konulup üzerine târifnâmesi yazılarak Başlala ve Hekimbaşı tarafından mühürlenirdi. Hekimbaşılığın bir makam olarak teşkilâtlandırılması ve buraya ilk tayin edilen kişinin kimliği tartışmalı olmakla birlikte, sağlık hizmetlerinin idaresiyle de yükümlü ilk hekimbaşılık kurumu II. Bayezid döneminde (1481-1512) oluşturuldu. Hekimbaşılar, Ser Etibba, Ser Etibba-i Hassa, Reisü’l Etıbba-i Şehriyari, Ser Etibba-i Sultani, halk arasında da “Hekimbaşı Efendi” adıyla anılırdı. İlmiye sınıfına mensup olan hekimbaşılar, tıp ilmine vâkıf, çok iyi yetişmiş ehliyetli kişiler arasından seçilirdi. İlk hekimbaşı olarak Muhiddin Mehmed görevlendirilmişti.
Muhiddin Mehmed, Kocaelili olup medrese eğitimini doğduğu kentte tamamlamıştı. Tıbba olan ilgisi onu tıp eğitimine yönlendirmiş ve döneminin ünlü hekimlerinden biri olmayı başarmıştı. Fatih Darüşşifası’nın 1478 tarihli vakfiyesinin II. Bayezid dönemindeki (19 Temmuz 1496) kopyasında, Darüşşifa’da 30 akçe yevmiye ile hekim olarak çalıştığı kayıtlı olan Muhiddin Mehmed, Fatih Darüşşifası’nın başhekimi de oldu. Avni Öztüre ise İznikmit’li Muhiddin Mehmet Efendi’nin II. Beyazıt’ın oğlu Şehzade Ahmet’in Amasya Valiliği sırasında Amasya Darüşşifası’nın başhekimi olduğunu yazmaktadır.
||.Bayezid döneminde (1481-1512) saray hekimleri arasına girmiş olan hekim Muhiddin Mehmed’e 1503 tarihli saray defterlerine (İn’am ve Sadaka Defterleri) göre elbiselik kumaş bağışlanmıştı. Sanatkâr, hünerli, yetenekli, işinin ehli bir kişi olarak tanınan hekim Muhiddin Mehmed İzmidi, II. Bayezid’i başarı ile tedavi etmesi üzerine hekimbaşı olarak atandı. İstanbul’da bir medrese yaptırdığı da bazı kayaklarda geçmektedir. Öldüğü güne kadar (910/1504) hekimbaşılık yapmış olan Hekimbaşı Muhiddin Mehmed Efendi’nin Medine Kadısı olarak da görev yapmış olan ve Hekimzâde lakabı ile tanınan bir oğlu bulunmaktaydı.
KAYNAKÇA
Ali Haydar Bayat, Osmanlı Devleti’nde Hekimbaşılık Kurumu ve Hekimbaşılar, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları. Ankara, 1999; Cemil Akpınar, “Hekimbaşı”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/hekimbasi; Nil Sarı, “Hekimbaşı, Osmanlı Dönemi”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/hekimbasi; Ali Bakkal, “Osmanlı Döneminde Tıp Alanında Eser Veren Balkanlı Hekimler”, Türk Akademik Araştırmalar Dergisi, 2020, C. 5, sayı. 4, ss. 661-684 https://dergipark.org.tr/tr/ download/article-file/1371877; Recep Dikici, Osmanlı Döneminde Kocaelili (İzmitli) Âlim ve Edipler”, Uluslararası Gazi Akça Koca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu, Kocaeli, 2014, ss. 1441-1457; Avni Öztüre, Nicomedia (İzmit) Tarihi, İstanbul 1981; rihisempozyumu.com/bildiriler/88.pdf; Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmânî, I, Çeviren: Seyit Ali Kahraman, İstanbul, 1996.
Nermin ERSOY