İzmit’te Katolik Misyonerler Assomptionnistler; Amerikalı Protestan Misyonerler; Amerikan Board, American Board of Commissioners for Foreign Missions
Latince “missio” kelimesinden gelen misyon, sözlükte “görev ve yetki”, misyoner ise “görevli olan kişi” anlamına gelmektedir. Kilise tarafından resmen vaaz için görevlendirilmeyi ifade eden misyon terimi XVI. yüzyıldan itibaren Cizvitlerce daha özel bir anlamda kullanılmaya başlandı. Hristiyan milletlerin kolonilere kilise görevlileri göndermesini ifade eden misyon ve misyonerlik, sömürge bölgelerinin Hristiyanlaştırılması bağlamında kullanıldı. Katolik kilisesinin Hristiyanlığın yerliler arasında yayılmasını sağlamak amacıyla görevlendirdiği kilise temsilcilerine misyoner, bunların gittikleri ülkelere ise misyon ülkeleri denildi. Misyonerlik faaliyetlerinde özellikle bazı tarikatlarla manastırların ve dinin yayılması amacıyla kurulmuş cemiyetlerin önemli rolü vardır. Orta Çağ’da önceleri Fransiskenler ve Dominikenler, XVI. yüzyıldan itibaren de Cizvitler gibi tarikatlar Hristiyan misyonerliğinde önemli rol oynamışlar, misyon bölgelerinde bu tarikatlara bağlı manastırlar misyonerlik faaliyetlerinde birer üs görevi üstlenmişlerdi.
Hristiyanlık propagandası yapmak amacıyla Osmanlı Devleti sınırlarına girmiş olan misyonerler için İzmit şehri büyük bir önem taşıdı. Osmanlı başkentine yakınlığı, geçiş güzergahları üzerinde bulunması, önemli sayıda gayrimüslim nüfusa sahip olması ve antikçağlarda Nicomedia’nın Hristiyanlık tarihindeki rolü misyonerler için bu şehri cazip hale getiriyordu. Bütün bu sebeplerden ötürü İzmit sancağında tarih boyunca Katolik tarikatlara mensup misyonerler başta olmak üzere farklı misyoner örgütleri aktif olarak görev yapmışlardı. Siyaset olarak Fransa’ya, mezhep olarak koyu bir şekilde Papa’ya bağlı olan Cizvitler, 1536’dan itibaren verilmeye başlayan imtiyazlardan yararlanarak Osmanlı İmparatorluğu’nda faaliyet gösteren ilk misyonerler olmuşlardı. Dolayısıyla İzmit’te faaliyette bulunan Fransız Katolik misyonerlerin çoğunlukla Cizvit olduğu sanılmıştı. Oysa İzmit’te faaliyet gösterenler Cizvitler değil Assomptionnistlerdi. Assomption tarikatı 1845’te Emmanuel D’Alzon tarafından Fransa’nın Nimes şehrinde kurulmuş, 1847’de Papa IX. Pie tarafından takdis edilmiş ve 26 Kasım 1864’te de Roma Katolik Kilisesi tarafından Assomption tarikatı resmen kabul olunmuştu. Katolik kilisesi Osmanlı topraklarında Hristiyanları kendi çatısı altında toplamak için harekete geçtiğinde Anadolu’dan Kudüs’e kadar olan topraklarda bu görevi Assomptionist misyonerler üstlendi.
İzmit’e Assomptionnist tarikatının yerleşmesi ve örgütün temellerinin atılması Rahip Dominique Chaurand sayesinde oldu. Rahip Dominique 29 Mayıs 1890’da İstanbul’dan vapurla yola çıkmış ve İzmit’te ulaşmıştı. Yolcuğunu anlatan 30 Mayıs tarihli mektubunda, “Dün geceden beri İzmit’teyiz. Kartal’dan buraya yolculuğumuz çok iyi geçti. Yörenin en esaslı hanında kalıyoruz, gelişimizi haber alan birçok Katolik dün bizi karşılamaya geldi. Nicomedia’nın artık ne tiyatroları ne de sarayları var. Azize Barbara’nın ve özellikle de ziyaretne gittiğimiz, mezarı hala büyük bir saygıyla anılan Aziz Pantaleon’un hatırası dışında her şey yok olmuş. Nicomedia’nın nüfusu 40.000 kadar, dar ve dolambaçlı yolları olan ama hayranlık uyandıracak bir şekilde konumlandırılmış devasa bir köy. Burada sayıları bir düzineyi geçmeyen Latin kökenli aile var onları da ziyaret ettik.” diyordu.
Assomptionnist örgütünün görevlendirdiği Rahip Dominique Chaurand, Mayıs-Haziran aylarında İzmit dışında Derince, Sapanca, Balaban, Geyve, Akhisar ve Adapazarı’nı ziyaret ederek buralarda da Katoliklerin durumunu tespit etmeye çalıştı. Bu ilk keşif gezisinin ardından İzmit bölgesine Assomptionnist tarikatının kalıcı olarak yerleşmesi için bir yıl sonra bölgeye yeniden gönderildi. Misyonerlerin İzmit’te başlattıkları faaliyetler Papa’nın desteğine de nail olmuş, “Rum ve Ermeni Kiliselerinin Katolik Kilisesi ile birleşmeleri için” tüm çabalarını ortaya koymaları isteniyordu. Önceleri kiraladıkları bir evde açtıkları gizli okulda faaliyetlerine başladılar. Okul olarak kullanmak üzere satın aldıkları eski bir konak 13 Ocak 1893’te çıkan bir yangın sonucunda yandı. Evin parası ödenmemiş, bu yüzden misyonerler ağır bir borçla karşı karşıya kalmışlardı. Üstelik son derece büyük olan konağın bu suretle elden gitmesi misyonerler için büyük bir üzüntü kaynağı oldu. Yanan konağın yakınında bir ev kiralandı. Ancak misyonerler bir an önce faaliyetlerini yürütecek bir kilise ve okul inşa etmek istiyorlardı. Bunun için yaptıkları müracaatların reddedilmesi üzerine, kapalı bir çarşı için ruhsat alarak çalışmalarına başladılar. Kendilerini denetlemeye gelen İzmit mutasarrıflığı ve belediye yetkililerine yaptıkları inşaatın okul ve kilise olmadığını söylemekte ısrar ettiler.
Ocak 1895’te İzmit Mutasarrıfı Selim Sırrı Paşa’nın kaçak kilise inşaatının durdurulması için yaptığı girişimler misyonerlerin Fransız sefaretine yaptıkları şikayetlerle duruma müdahale edilmesine yol açtı. Fransa’nın İstanbul Sefiri Paul Cambon Babîali’ye verdiği bir nota ile Selim Sırrı Paşa’nın derhal görevden alınmasını, İzmit’teki yetkililerin özürlerini beyan etmelerini ve rahiplerin iade-i itibar için Pertel isimli sefaret gemisiyle İzmit’e geri götürülmesini istedi. Yeni İzmit Mutasarrıfı Musa Kazım Bey’in ilk işi misyoner rahiplerin gönlünü almak ve yıkılan kilise inşaatını onarmak oldu. Assomptionnist tarikatı kısa süre içinde inşaatı tamamlayarak hemen okul olarak kullanmaya başladı. Anadolu’daki en büyük okullardan biri olan okulun ismi Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip Azize Barbara’ya ithafen “College Français Sainte Barbe-Ismidt/ Azize Barbara Fransız Koleji-İzmit” oldu. Başrahip Dominique’in satın aldığı bir konağı da “La Maison des Sceurs-Ismidt/Kızkardeşler Evi” adıyla bir rahibe okulu olarak kullanmaya başladılar. Böylece Assomptionnistler erkek ve kızlar için İzmit’te iki ayrı okula sahip oldular.
Assomptionist tarikatının kurucusu Emmanuel D’Alzon’un ölümünden sonra örgütün lideri olan François Picard Ekim 1895’te Osmanlı ülkesine geldi. Fransa Sefiri Cambon ve Katolik ileri gelenlerinden oluşan bir heyet ile başkent İstanbul ve çevresini denetlemeye çıkan Picard, 19 Ekim 1895’te İzmit’te büyük bir ayini yönetti. Bu ziyaret Assoptionnist örgütünün artık gizlenmeye gerek duymadan faaliyetlerini açıktan açığa yürütmelerine sebep oldu. Rahipler misyonerlik faaliyetlerinin dışında antik çağlara ait kilise ve mezarlardan tarihi eserleri de toplamaya başladılar. Arkalarına Fransa sefaretinin korumasını alan misyonerlere hükümet herhangi bir müdahalede bulunamadı.
Rahip Dominique Chaurand İzmit’te yaklaşık 8 yıl görev yaptıktan sonra yerine 1900 yılında Herménégilde Gayraud getirildi. Genç misyoner Gayraud, Santa-Barbe misyonu ile adeta bütünleşti. 1913’te öğrenci sayısı 38 Katolik, 55 Rum Ortodoks, 70 Gregoryen Ermeni ve 40 Müslüman olmak üzere 200’ü geçmişti. Başlangıçta 4-5 olan misyoner rahip sayısı 10’a kadar ulaşmıştı. Birinci Dünya Savaşı başladığında Osmanlı hükümeti, misyonerlerin Anadolu’da kurduğu birçok okul ve kilise binasına askeri ihtiyaçlar nedeniyle el koydu. Bu binalar ya askeri karargâh olarak yahut hastane olarak kullanıldı. Assomptionnist tarikatının İzmit’te kurduğu binalara askeri birlikler yerleştirildi. Rahibe Okulu alarak kullanılan konak ise 1917 yılında yandı. Misyoner rahip ve rahibeler de savaşın başlaması ile birlikte İzmit’ten ayrıldılar.
İzmit ve çevresinde yoğun olarak faaliyet gösteren bir başka misyoner grup Protestanlardı. Özellikle XIX. yüzyıl birçok Protestan misyonerlik teşkilâtının ortaya çıktığı, Hristiyanların bir bütün olarak dünyada aktif misyonerlik faaliyetine giriştiği, Hristiyanlığın kendisini evrensel bir dine çevirme konusunda büyük adımlar attıkları bir yüzyıl oldu. Bu dönemde İzmit ve çevresinde etkin olarak faaliyet gösteren kısaca ABCFM ya da BOARD diye anılan “American Board of Commissioners for Foreign Missions” adlı Amerikan Protestan misyoner örgütü idi. İzmit’teki ilk misyonerlik faaliyetleri 1832 yılında William Goodell ile Amerikan elçisi Amiral David Porter’ın Bursa’ya giderlerken İzmit’e uğramaları ve buradaki Ermeni din adamlarına Ermeni harfleriyle hazırlanmış “Yeni Ahit” ile “Sütçünün Kızı” isimli dini kitapları vermeleriyle başladı. Goodell İzmit ile ilgili ilk izlenimlerini şöyle anlatıyordu: “Eski adıyla Nicomedia yeni adıyla İzmit şehrine gün batımında vardık. Şehirde 30 hane Rum, 50 hane Yahudi ve 300 hane Ermenilere aitti. Nüfusun geri kalanını Müslümanlar oluşturuyordu. Şehrin boyutları göz önüne alındığında içerisinde 10’dan fazla camii vardı ve esasında nüfusun çoğunluğu Türk’tü. Şehrin etrafını herhangi bir yerde sıkça görülmeyen çok sayıda, geniş yemyeşil bahçeler çevrelemişti.” Misyonerlerin İzmit’te gelişlerini anlatan bir başka kişi ise babası ile birlikte İzmit’te Protestanlığı ilk kabul edenlerden biri olduğunu söyleyen Garabed Nergararian’dır. İzmit’te misyoner faaliyetlerinin başlangıcını şu şekilde anlatır: “İzmit’te misyonerlerin ilk ziyareti bundan 50 yıl önce İncil’in birkaç kopyasını da yanlarında getiren Amerikan Board’a mensup misyonerler Goodell ve Dwight tarafından yapıldı… İlk inananlar gizli bir şekilde dua ayinleri yapabildikleri, İncil’i okuyup araştırabilecekleri ıssız yerlere, mağara, orman ve dağlara gitmeyi adet haline getirmişlerdi.” Nergararian İzmit’te gelen ilk misyonerler arasında Goodell ile Dwight’ın da adını zikreder lakin misyoner KAYNAKLARında Dwight’ın adına rastlanmaz. Bununla beraber aynı KAYNAKLARda Goodell’in bu ziyareti ile Ermeniler arasında Protestanlığın yayıldığı ve İzmit’te bir misyoner istasyonu kurulması yolundaki ilk tohumun böylece atılmış olduğu sürekli olarak tekrarlanır. Ancak bu bölgede bir misyoner istasyonu kurulabilmesi için daha on yıl beklemeleri gerekecekti.
Onları başka misyonerler takip etti. Harrison G. O. Dwight ile Cyrus Hamlin 1838 baharında ve 1840 yazında İzmit’i ziyaret ettiler. Misyonerler burada İncil okumak için bir araya gelmeye alışmış 16 kişilik bir grup Ermeni ile karşılaştıklarında 6-7 sene önce Bursa’ya giderken Goodell’in bıraktığı dini metinlerin işe yaradığını düşündüler. 1842 Eylül ve Ekim aylarında Dwight bir kez daha İzmit ve Adapazarı’nı ziyaret etti. İzmit 1842 yılında İstanbul’a bağlı bir dış istasyon olarak, bir yerli yardımcı, bir okul ve on öğrenci ile faaliyete başlamıştı. 1846 yılının temmuz ayında İzmit’te 14 üyeli ilk Protestan kilisesi kuruldu. İkinci bir Protestan kilisesi bölgenin önde gelen Ermeni yerleşim yerlerinden biri olan Bahçecik’te açıldı, bunu Adapazarı takip etti. Böylece İzmit istasyonunda dini faaliyetler; İzmit, Adapazarı ve Bahçecik kiliselerinden yürütüldü. Osmanlı toplum yapısında özellikle gayrimüslimlerin hayatında önemli yenilikler getiren, kilise ve gayrimüslim okullarının sayısının artmasına izin veren ve mezhep değiştirmeyi gayrimüslimler için serbestleştiren Tanzimat ve Islahat fermanlarının ardından 1850 yılında Protestanların bir millet olarak tanınması misyonerlerin artık daha özgürce hareket edebilmeleri anlamına geliyordu. Öyle ki bu tarihten önce İzmit ve çevresine gelen misyonerler Ermenilerle görüşmek için gizli saklı mekânları tercih ederken bundan sonra çarşı, han, kahvehane gibi umuma açık yerlerde tebliğ yapmaktan kaçınmaz oldular. Misyonerlere bağlı seyyar kitap satıcıları köyden köye, sokaktan sokağa gezebiliyor üstelik “Kutsal Kitap!” diye, rahatça ve hiç korkmadan bağırabiliyordu. Misyonerlerin faaliyetleri sonucunda Ermenilerin kendi ana kiliselerinden ayrılarak Protestanlık mezhebine geçmeleri ise Gregoryen Ermeniler tarafından hoş karşılanmadı.
Kuruluş tarihinden 1856 yılına kadar İstanbul’a bağlı bulunan İzmit, daha önce kendisi gibi İstanbul’a bağlı bir dış istasyon olan ve 1856 yılında merkez istasyona dönüştürülen Bahçecik’e bağlandı. 1861 yılına kadar Bahçecik istasyonunun denetimi altında faaliyet gösteren İzmit dış istasyonu 1861’e gelindiğinde merkez istasyon haline getirildi ve Bahçecik tekrar İzmit’e bağlı bir dış istasyon konumuna getirildi. İzmit bölgesi son derece geniş bir sahaya hizmet etmekte ve genel olarak 15 dış istasyondan; Adapazarı, Bahçecik, Ovacık (Yuvacık), Arslanbey, Armaş (Akmeşe), Haskal, Tamluk (İhsaniye), Uncular, Kurtbelen, Kartsı, Çengiler, Yeniköy, Keremet, Ortaköy, Sarıdoğan (Serdivan) oluşmaktaydı. İzmit istasyonuna bağlı olarak faaliyet göstermiş olan dış istasyonlardan Bahçecik, Adapazarı, Ovacık, Tamlık ve Keremet sonradan dış istasyon olarak İzmit’e bağlanmış yerlerdir. Amerikan Board hızla çoğalan bu Protestan kiliseleri arasında irtibat kopukluğundan kaynaklanan sıkıntıları ortadan kaldırabilmek ve organizasyonu kolaylaştırmak amacıyla Ermeni bölge birliklerini oluşturdu. Bu çerçevede 1864’te Batı Türkiye misyonu içinde yer alan İstanbul, İzmit ve Bursa istasyonlarındaki kilise örgütlenmesi “The Union of the Evangelical Armenian Churches of Bithynia/ Bithynia Evanjelik Ermeni Kiliseleri Birliği” tesis edildi.
1862’de İzmit istasyonu ile ilgilenen iki misyoner Justin W. Parsons ve Joseph K. Greene vardı. Yıl boyunca dış istasyonlara düzenledikleri misyoner turları ile meşgul oluyorlardı. İzmit için yıllardır beklenen iyileşme henüz gerçekleşmemişti. Amerikan Protestan misyonerleri Osmanlı Devleti içinde çalışmaları sırasında Katolikler, Gregoryenler ve diğer mezheplerin muhalefetiyle karşılaşmışlar, ilk çalışmaya başladıkları dönemlerde güçlüklerle yüzyüze gelmişlerdi. Tüm güçlüklere rağmen misyonerler çalışmalarını devam ettirmişler, önce kendi evlerinde okullar açmışlar daha sonra ücretsiz eğitim-öğretim veren okullar kurarak öğrencileri ve Ermeni ailelerini cezbetmeye çalışmışlardır. 1863 yılında İzmit misyonunda misyoner olarak Justin W. Parsons ve eşi Catherine Parsons ile birlikte üç papaz, bir vaiz, beş yardımcı ve dokuz öğretmen görev yapıyordu. İzmit istasyonunda kızlar için 4 küçük okul, Bahçecik’te karma bir okul faaliyet gösteriyordu. Misyonerler sık sık misyon bölgesinde turlar yapıyorlar, her alanı defalarca ziyaret ediyorlardı. 1870’li yıllara gelindiğinde ise açılan Protestan kiliselerinin ve okullarının varlığı azımsanamayacak boyutlara ulaştı. Bahçecik Ermeni Kız Okulu, Bahçecik Erkek Okulu (Bithynia Lisesi) ve Bahçecik Yetimhanesi, burada ön plana çıkan kurumlardı.
Justin W. Parsons ve eşi Catherine Parsons Bahçecik’te kaldıkları 15 yıllık süre içinde kızlar için Ermeni yatılı okulu açmak için girişimlerde bulunmuşlarsa da yöre halkının kızların yüksek öğrenime ihtiyaç duymadığı şeklindeki inancı yüzünden başarılı olamamışlardı. 1870’te Bahçecik’te kız okulunun açılması talebiyle Board’a sunduğu dilekçesi bir yıl sonra yanıt bulan Justin W. Parsons 1873 yazında Bahçecik’te eski bir kozahaneyi satın almış ve burayı okul ve personel için donanımlı hale getirmişti. Laura Farnham’ın gelmesi ile 1873 Eylül’ünde Bahçecik’te kız okulu üçü yatılı olmak üzere on altı öğrencisiyle eğitime başladı. Okulun açılışından itibaren kayıt sayısı hızla artmış, 1879 yılına gelindiğinde bir de erkek bölümü faaliyete geçti. 1885’te Bahçecik’teki kız okulu, eğitim kadrosu ve öğrencileriyle Adapazarı’na taşındı. 1891 yılında Bahçecik Erkek Lisesi’nin başına kıdemli Board çalışanı Robert Chambers getirildi. Chambers 1899 yılında Bithynia Amerikan Koleji olarak adlandırılan erkek okulu için yeni çok katlı görkemli binayı açtı. Beş yıl sonra erkek okuluyla bağlantılı olarak bir yetimhane kuruldu. Öğrenciler dört yıllık akademik derslere devam etmelerinin yanı sıra doğramacılık, terzilik, halı dokumacılığı gibi mesleki yeteneklerini de geliştirdiler. Aynı zamanda okul bahçesinde zirai deneyim de kazandılar. Bunları pek çok yapı izledi. Bahçecik kreş, bebek bakımevi, ilkokul, yetimhane ve meslek okul binalarıyla adeta bir kampüse dönüştü. XIX. yüzyılın son çeyreğinde Amerika tarafından yürütülen misyoner faaliyetleri çerçevesinde Osmanlı topraklarında hizmet vermeye başlayan YMCA (Young Men Christian Association/ Genç Hıristiyan Erkekler Kulübü) cemiyetinin teşkilatlandığı bölgelerden biri de Bahçecikti. YMCA, Bahçecik’teki gençler arasında haftalık dua toplantıları, on beş günde bir İncil çalışması ve kilise hizmetleri için koro çalışmaları.
İzmit’teki Amerikan misyonerleri Birinci Dünya Savaşı’na kadar bölgede özellikle Ermenilerin eğitim ve kültür hayatlarında etkili olmuştur. Ancak savaşla birlikte koşullar değişmiş ABD hükümeti Osmanlı Devleti’nin savaşa dahil olmasıyla birlikte Amerikalıların Osmanlı topraklarını terk etmelerini istedi. Başlangıçta ülkeden ayrılmakta isteksiz de olsalar 1916 yılına gelindiğinde misyonerlerin sayısı yarı yarıya azaldı.
KAYNAKÇA
Garabed Nergararian, A Brief History of the Beginning of the Mission Work in Nicomedia by the American Board of Foreign Missions, Gazette Steam Printing House, Waynesboro, 1885, s. 11-12; Constantinople, Extracts From Mr. Goodell’s Journal of a Tour Over Land to Broosa, In the Ancient Bithnynia”, The Missionary Herald, Vol. 29, April 1833, s. 122-123; Joseph K. Greene, “The Bithynia Union – A Quaretr of a Century”, The Missionary Herald, Vol. 85, December 1889, s. 524-527; “Western Turkey: Station Reports: Nicomedia”, The Missionary Herald, Vol. 58, Sept. 1862, s. 273; Hülya Çelik, “Amerikan Misyonerlerinin Kocaeli’de Eğitim Faaliyetleri”, Uluslararası Gazi Akça Koca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Kocaeli, 2015, s. 1183-1191; Zeynep İskefiyeli, “XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Bir Amerikan Misyonerinin Gözüyle İzmit ve Çevresi”, Uluslararası Çoban Mustafa Paşa ve Kocaeli Tarihi Kültürü Sempozyumu IV, Cilt:1, Kocaeli, 2018, s. 653-672; Resül Narin, “19. Yüzyılda Kocaeli’nde Misyonerlik Faaliyetleri”, Karadeniz Araştırmaları, Sayı: 34, Yaz 2012, s. 67-76; Resül Narin, “Amerikan Board’un Osmanlı Ermenileri Üzerine Etkisi (1820-1870): Kocaeli Örneği”, Yeni Türkiye, Ermeni Meselesi Özel Sayısı II, Sayı: 61, Eylül-Aralık 2014, s. 1509-1518; Özgür Yıldız, “İzmit’te (Nicomedia) Amerikan Misyoner Faaliyetleri”, Gazi Akademik Bakış, Cilt: 5, Sayı: 10, Yaz 2012, s. 97111; Oğuz Polatel, İzmit Kazası Ermenileri’nde Dinsel Yapı ve Eğitim Faaliyetleri (1839-1915), Danışman: Mert Sunar, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Kocaeli, 2010; Ayşe Aksu, Amerikalı Misyonerlerin Osmanlı Anadolusu’ndaki Eğitim Faaliyetleri (1820-1900) ve Bunun Osmanlı Toplum Yapısına Etkileri, Danışman: Mehmet Faruk Bayraktar, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2010; Hilmi Tunahan Örs, Sultan II. Abdülhamit Döneminde İzmit Sancağı’nda Eğitim (1876-1909), Danışman: Serkan Yazıcı, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya, 2019.
Zeynep İSKEFİYELİ