Karamürsel Mensucat Fabrikası Kurucusu
Osmanlı dönemi Türk tekstil sektörünün en eski ve öncü kuruluşu olan Karamürsel Mensucat Fabrikası’nın temelini oluşturan ‘Karamürsel Fes ve Şayak Fabrikası Komandit Şirketi Osmaniyesi’ adlı özel kuruluş, 25.000 Lira sermaye ile 1890 yılında İstanbul Bahçekapı’da kuruldu.
Taşlıca lakabıyla tanınan Bosna-Hersek kökenli, Saray-ı Hümayun Şayak ve Çuhacıbaşı Mehmed Suphi Sipahohiç ile birlikte aynı kökenden gelen Volçitrinli Yusuf Efendi, Çengiç Mustafa Bey, Mustafa Şakir Bey, Hacı Adem Efendi, Volçitrinli Ahmed Efendi ve Tüccar Ali Bey, bu şirketin kurucuları oldular.
Bu müteşebbis heyetin ilk etapta İstanbul Kâğıthane civarında dokuma tesisi kurma talepleri, kapitülasyonların yarattığı sıkıntılı ortam ile ülkeye kumaş ithalatı yapıp büyük kazançlar elde eden yabancı menşeli tacirlerin baskıları sarayı tedirgin ettiğinden, buna izin çıkmadı. Boşnakların yoğun bir şekilde iskân edildikleri Kocaeli’nin Karamürsel kazasından fabrika kurulması için arsa tahsisli davet gelince, müteşebbis heyet kaza merkezinde tesisi kurma kararı aldı. Ancak burası için de saraydan onay almak gerekiyordu. Girişimlere başlandı. Saray bürokrasisini aşmakta zorluk çekiliyordu. Padişahın onayını almak için çabalayanlardan biri de, şirketin kurucularından eski Saray-ı Hümayun çuhacıbaşısı Mehmed Suphi Bey’di. Yine sarayda aynı görevde bulunmuş şirket ortaklarından Yusuf Ağa ile Çengiç Mustafa Bey de aynı çabanın içindeydiler. Sonunda saraya ulaşmayı başardılar ve padişah II. Abdülhamit’i ikna ederek, Karamürsel’de şayak fabrikası kurulması konusunda ‘olur’unu aldılar.
Şirket, bu defa da, “Karamürsel Fes, Çuha ve Şayak Fabrikası” adıyla kuracağı tesis için, Karamürsel kazasının bağlı olduğu İzmit sancağının kapısına vardı. İzmit Sancağı Meclis İdaresi, başvuruyu kabul edip talebi Ticaret ve Nafia Nezareti’ne sevk etti. Mayıs 1892 tarihinde fabrikanın açılması için gerekli ruhsat verildi. Ancak ilgili şirket, fabrikanın kurulması için gerekli ruhsat yanında, o günkü yasalar gereği, işletmelerin ağır vergilerden korunmasına yönelik bazı imtiyazların da peşindeydi. Fabrika için yurtdışından şirketin ithal edeceği buharlı dokuma tezgâhlarının yüksek olan gümrük vergilerinden muaf tutulması isteniyordu. Uzun uğraşlardan sonra bu konuda da olumlu sonuç alındı. Ticaret ve Nafia Nezareti’nin yazısı üzerine, Sadrazam Halil Rıfat Paşa’nın başkanlığında toplanan Şura-yı Devlet tarafından Karamürsel Fes ve Şayak Fabrikası Komandit Şirketi Osmaniye şirketinin imtiyaz talepleri ele alındı. Talepler kabul edildi. Aynı gün Meclis-i Mahsus’un aldığı aynı doğrultudaki karar padişahın onayına sunuldu. Talep edilen ve ilgili makamlarca kabul edilen imtiyazların sağlanmasına, Padişah II. Abdülhamit böylece onay vermiş oldu. Sarayın, fabrikaya olumlu yaklaşımı bununla da kalmayacak, 1893 yılında, şirketin, piyasada büyük talep gören üretimini arttırmak için Ziraat Bankası’ndan talep ettiği 15.000 lira kredinin sağlanmasına da sıcak bakacaktı.
Karamürsel Mensucat Fabrikası’nın tüm ülkede büyük ilgi gören yünlü kumaş üretiminin dokuma sanayiine getirdiği canlılık bir yandan da Padişah II. Abdülhamit’in takibinde olacaktı. Karamürsel Fes, Çuha ve Şayak Fabrikasının, ülkede sanayinin gelişmesine önemli faydalar sağladığı görülmekteydi.
Dikkat çeken bir husus da, şirketin mamullerinin satışlarında kullandığı faturalarda, Karamürsel Mensucat Fabrikası’nın fotoğraf klişesi ile “Saray-ı Hümayun Şayak ve Çuhacıbaşı Taşlıcalı Mehmed Suphi ve Şürekâsı” yazılı antetin yer almasıydı. Hiç şüphesiz bu durum, Mehmed Suphi Bey’in, şirketin mali sorumluluğunu yürüttüğü anlamına geldiğini ortaya koymaktaydı.
Nitekim standardı yüksek kumaş üretimi ve başarılı faaliyetlerinden ötürü şirketin kurucuları ve yöneticileri 1897,1898 ve 1900 senelerinde, Padişah II. Abdülhamit tarafından sanayi madalyası, mecidi nişan, Osmani nişan gibi madalyalarla ödüllendirildi.
Şirketin ve mensucat fabrikasının kurucularından olan Mehmed Suphi (Sipahohiç) Efendi de, 21 Nisan 1898 tarihinde, “Rütbe-i Salise” madalyası ile taltif edildi.
Karamürsel Mensucat Fabrikası’nın, kaliteli ve yüksek seviyedeki üretimi ile ekonomiye sağladığı katkılarından ötürü sarayın takdirlerine mazhar oldu ve 16 Mart 1914 tarihi itibariyle toplam 5 altın, 11 gümüş, 33 nikel ve 34 Donanma madalyaya erişti.
KAYNAKÇA
Atilla Oral, Türk Sanayinde Karamürsel Mensucat Efsanesi, Araştırma, Özgür Kocaeli gazetesinin 4 Ağustos 2002 Tarihli Nüshası, s. 8; Yrd. Doç. Zeynep İskefiyeli, Karamürsel Mensucat Fabrikası (1890-1920), Bildiri, Uluslararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu-II, Cilt II, Kocaeli 2016, s1119-1120-1121-1122-11231124-1125-1141; BOA-Başbakanlık Osmanlı Arşivi, BEO,7/517; Atilla Oral, Araştırma, Karamürsel Fabrikası, Özgür Kocaeli gazetesinin 30 Mayıs 2004 Tarihli Pazar Eki, s. 6; istanbulmuzayede. com/urun 2469453.
Erdoğan ÖZDEMİR