MEHMED HAŞİM VE SEYAHATNAMESİ

Madde no:1032

Antik dönemden günümüze kadar pek çok seyyah Kocaeli ve çevresinden geçerek İstanbul’a ulaşmış ya da İstanbul’dan Anadolu’ya Kocaeli’ni gezerek geçmişlerdir. Bu gezginlerden birisi de şüphesiz Mehmet Haşim’dir. Seyyid unvanlı Şemsî Emir Efendi’nin oğlu olan Mehmed Haşim kitabetten yetişme bir Osmanlı bürokratıdır. Bir süre Maliye kaleminde görev yapmış olma ihtimali söz konusudur. Muhtemelen dönemin diğer bazı bürokratları gibi paşa kapılarında yetişerek merkezi bürokrasiye dahil olmuştur. Kesbi mahlasıyla şiirler yazdığı bilinmektedir. Mehmed Haşim 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra Kafkasya ile daha yakinen ilgilenmek ihtiyacını duyan Osmanlı merkezî idaresinin bölgeye muhafız olarak gönderdiği Ferah Ali Paşa’nın yanında kâtip olarak görev yapar. Mehmed Haşim’in bu görevi esnasında özellikle Ferah Ali Paşa’nın Kafkasya’daki faaliyetleri ve icraatı ile başta Nogaylar olmak üzere oradaki kabilelerin durumunu ve yerleşimini de içine alan başka bir eser daha yazdığı dikkati çekmektedir. Fî Ahvâl-i Anapa ve Çerkes adıyla bilinen ve yazma halinde bulunan bu eser, o dönem için Cevdet Paşa’nın da yegâne kaynakları arasında yer almakta ve XVIII. yüzyılın son çeyreğinde Kafkasya’daki siyasî, askerî ve sosyal gelişmeler anlatması bakımından önemli bir başucu eseridir. Bu eserinden başka bir de İbretnüma-i Devlet isimli bir eseri mevcuttur.

Mehmet Haşim Efendi’nin Söz konusu İmâ-i Törehâ-yı Büldenân ismini verdiği seyahatnamesininin iki yazma nüshası mevcuttur. Mehmed Haşim’in kaleminden çıktığı anlaşılan bu yazmalardan birinin müsvedde, diğerinin ise temize çekilmiş nüsha olduğu anlaşılıyor. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde (TSMK) Hazine, nr. 1564’te kayıtlı mecmuanın içinde yer almakta, müsveddesi ise Ali Emiri Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.

Mehmed Haşim, Seyahatnâmesi’ne Bahr-i Sefîd yani Akdeniz’deki adalardan başlar. Bu bağlamda önce cezîrelerin ekberi yani büyüğü olarak nitelediği Girit başta olmak üzere Kıbrıs’a kadar olan 40’a yakın büyüklü küçüklü ada ve yerleşim yerleri hakkındaki gözlem ve tespitlerini aktarır. Akdeniz adalarından sonra Berriyyetü’ş-Şam olarak adlandırdığı eyalete geçer ve eyaletteki yerleşim yerleri ve çevresi hakkındaki gözlemlerini aktarır. Bunu takiben Ayıntab/Antep üzerinden Anadolu’ya giren Haşim, birçok şehir ve kasabanın başta fizikî özellikleri ve görünümleri olmak üzere halk arasında yerleşmiş bazı örf, âdet ve gelenekleri, ziyaret yerleri, yetiştirilen ürünlerle ilgili gözlem ve tespitleri renkli bir üslupla anlatır. Bu yerlerden sonra Marmara bölgesinde önemli bir yerleşim merkezi olan İznik’ten bahseder. Mehmet Haşim, İznik’ten sonra Karamürsel’e geçer. Karamürsel’in dağlarında fındık, kestane, alıç ve koca yemiş ağaçları olduğunu, bu dağlarda olan bağ ve bahçelerde pek çok türden sebze, kiraz, vişne, elma, armut ve zeytin gibi ürünlerin yetiştiğini belirtir. Sapanca’yı takiben İzmit şehri hakkında bilgi verir. Burada şehrin adını, Osmanlı kaynaklarında yer aldığı üzere İznikmid olarak kaydeder. Şehrin fizikî konumunu, İstanbul’da Tophane’nin üst tarafında yer alan Cihangir semtine benzetir ve bu bağlamda şehri, batıya doğru taşlık (sengistan) bir alan üzerinde kurulmuş bir “şehr-i muazzam” diye tarif eder. Bunun yanında suları acı olduğundan Üsküdar fukarasının Çamlıca, Kısıklı ve Kayış Pınarı suyunu naklederek geçindikleri gibi, İzmit fukaralarının da “Çene suyu” olarak bilinen çeşmeden su getirerek sattıklarını ve geçimlerini sağladıklarını belirtir. Sattıkları mal ve eşyaların ise leblebi, tahin helvası, Çene suyu ve keresteden ibaret olduğunu ayrıca halkı arasında kayıkçılık, balıkçılık, sefinelerde kaptanlık, sürücülük, kerestecilik, hancılık, çerçilik ve komisyonculuk gibi mesleklerle uğraşanların olduğunda da bahseder. Mehmet Haşim Efendi, İzmit’ten sonra Hereke’ye uğrar. Hereke’nin harareti giderici sularından bahseder. Hereke’den sonra Mehmet Haşim Efendi Gebze’ye geçer.

Mehmet Haşim, 18. yüzyıl Anadolu ve Kocaeli’sine dair verdiği bilgiler özellikle sosyal ve kültürel hayatın yazılması noktasında önemli bilgilerdir. Evliya Çelebi’den bir asır sonra gezen Mehmet Haşim Efendi’nin seyahat gözlemleri 17 ve 18. yüzyıl arasında yaşanan değişim ve sabitenin tespit edilmesi açısından büyük değer ve önem arz etmektedir.

KAYNAKÇA

F. Yavuz Ulugün, Seyahatnamelerde Kocaeli ve Çevresi, İzmit Rotary Kulüp Yay. İzmit 2008; Feridun Emecen, İlhan Şahin, “XVIII. Yüzyılın Sonlarında Bir Osmanlı Seyyahının Kocaeli ve Yöresi İle İlgili Tespit Ve Gözlemleri” Karamürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildiri Kitabı, Editör Haluk Selvi, M. Bilal Çelik, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yayınları, Kocaeli 2016, s 511-515; Feridun Emecen, “İbretnüma-i Devlet Adlı Eserin Yazarı Mustafa Kesbi midir? XVIII: Yüzyılın Bir tarihçisi Üzerine Notlar”, İstanbul Üniversitesi Tarih Dergisi, 2020/1 sayı 71, s. 197-221; Kesbî Haşim Mehmet Efendi, Ahvâl-i Anapa ve Çerkes: Anapa ve Çerkesya Hatırları, Hazırlayan Mustafa Özsaray, İstanbul 2012.

İbrahim ŞİRİN