MALKOÇOĞLU MEHMED BEY/TÜRBESİ

Madde no:1017

Gebze’de Rumeli Akıncı Beyi/Türbesi

Türbe, Gebze şehir merkezinde -günümüzde kent meydanı olarak adlandırılan yerdebulunmaktadır. Türbenin bulunduğu yer, Gebze’nin eski mezarlık alanıdır. Erken dönem Osmanlı türbelerinden olan yapı, Osmanlı Devleti’nin kuruluş devrinde Anadolu ve Rumeli’de önemli hizmetler yapmış olan Malkoçoğulları ailesinden, ilk akıncı beylerinden Mehmed bin Malkoç Bey’e (1385 yılında vefat eden) aittir. Türbeyle ilgili en erken tarihli bilgiyi ise, Müzeci Halil Edhem Bey vermektedir.1912 yılında yapıyı inceleyen Halil Edhem Bey, türbenin kitabesini okumuş ve Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası’nda “Gegbüze’de 787 Tarihli Bir Osmanlı Kitabesi” adlı makalesiyle yayınlamıştır. Türk mimarlık tarihi araştırmalarıyla tanınan Mimar-Mühendis Ekrem Hakkı Ayverdi ise, burada gömülü olarak bulunan Mehmed Bey’in, Osmanlı sancak beylerinden Malkoç Bey’in kendisinden önce vefat etmiş olan oğluna ait olduğunu ileri sürmüştür. Burada üzerinde önemle durulması gereken bir nokta, 87 x 38 cm ölçüsündeki iki satırlık sülüs yazıttır. Bu yazıt Roma ve Bizans yazıtlarında olduğu gibi oyularak yazılmıştır. Nitekim Halil Edhem Bey de yazıtın çerçevesi dışında üstte üç, yanlarda dört harften oluşmuş “Amele-i usta İstafanos” isimli ustanın yazıtı yontan mı, yoksa türbeyi yapan mı olduğunda tereddüte düşer. Kanımızca “İstafanos” imzalı taş Bizans yapıtlarından alınmış ve burada devşirme malzeme olarak kullanılmıştır.

Halil Edhem Bey, türbenin kitabesinin estampajını yaptırarak bunu 1933 yılında 417 parça kitâbe kopyası ile birlikte Türk Tarih Kurumu’na bağışlamıştır. Kitabe:

  1. Kad nakal el-merhûm el-mağfûr min dâral-fenâ
  2. İlâ dâral-beka Muhammed bin Malkoç sene seb’a ve semânîn ve seb’a mie.

Anlamı:

Merhum ve mağfur Malkoç oğlu Mehmed darı fenadan darı bekaya yedi yüz seksen yılında göç etti.

Tarihî önemi olmasına rağmen, Malkoçoğlu Mehmed Bey Türbesi gerektiği kadar özenle korunmadığı için sonraki dönemlerde iyice harap olmuştur. 1940’lı yıllarda sadece büyük köşe pâyeleri görülebilen türbenin içinde bulunduğu mezarlık sonraları bütünüyle ortadan kaldırılmış, sadece Malkoçoğlu Mehmed Bey Türbesi’nin yeri muhafaza edilmiştir.

Yapının kitabe resmi 1948 yılında İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Eski Eserleri Koruma Komisyonu Yüksek Mimarı Hasan Rıza Ergezen tarafından yapılmış rölövesinde de görülmektedir. Rıza Ergezen, türbe kitabesinin çevredeki bir ilkokula götürülmüş olduğunu ifade etmektedir.

1950’li yıllarda iyice harap bir vaziyete düşmüş olan türbenin, 1969 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce restorasyonuna başlanılmış, Vakıflar tarafından yapılan bu restorasyon çalışması 1975 yılına kadar sürmüştür. Gebze’de bulunan Malkoçoğlu Mehmed Bey Türbesi, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1991 yılında tescillenerek koruma altına alınmıştır. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında iyice hasarlı bir duruma gelen Malkoçoğlu Mehmed Bey Türbesi, Gebze Belediyesi tarafından 2012 yılında restore edilmiştir. Türbe, erken Osmanlı döneminde yeni fethedilen yerlerde velîler ve gazi erenler için yapılan açık türbeler geleneğini sürdürmekle beraber her cephedeki çifte kemerleriyle onlardan çok değişik bir mimariye sahip olduğunu göstermektedir. Malkoçoğlu Mehmed Bey Türbesi, 6.20 x 6.20 m ölçülerinde kare planlı bir yapıya sahiptir. Kesme taş, tuğla ve mermer malzeme kullanılarak inşa edilen türbenin köşelerinde L şeklinde payeler bulunmaktadır. Türbenin ayak ve duvarları almaşık teknikte; bir sıra kesme taş, üç sıra tuğla ile örülmüştür. Yapının kubbesi ve kemerlerinde tuğla; sütun, silme ve başlıklarında devşirme malzeme kullanılmıştır. Kaidesi ve cenazeliği olmayan türbenin zeminde ayaklar birbirine alçak duvarlarla bağlanmış, sütunlar bu duvarların üzerine oturtulmuştur. Yapının her cephesi ikişer kemerle dışa açılmaktadır. Kemerler, türbe yüzeyinde sekiz yuvarlak kemerden oluşan bir kemer dizisi oluşturmaktadır.

Yapıyı inceleyen Semavi Eyice, bu yapıda klasik sivri Türk kemerinin yerine yarım yuvarlak Bizans kemer biçiminin kullanılmasının, bu türbenin mimarının yerli bir Rum olması ihtimalini güçlendirdiğini ifade etmektedir. Üstünün ise piramidal biçiminde kâgir bir külâhla (orijinalde) örtülü olduğu tahmin edilmektedir. Halil Edhem Bey 1910’larda Malkoçoğlu Türbesi’nin içinde yalnız bir kabir görmüştür. Hasan Ergezen’in rölövesinde ise biri büyük, diğeri küçük iki mezar işaretlenmiştir. Daha sonraki yıllarda türbeye ikinci bir defin işlemi yapılmış olma ihtimali yüksektir. Malkoçoğlu Mehmed Bey Türbesi’nin bilinen ilk restorasyon çalışması, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 1969 yılında başlatılıp 1975 yılına kadar süren restorasyondur. Oldukça harap bir vaziyette olan türbe, neredeyse yeniden inşa edilmiştir. Ancak, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yapılan bu restorasyon da türbenin orijinalde tuğla kubbenin üzerinde olan piramidal biçimli kâgir sivri külahı yapılmamıştır. Bu külahın yerine tuğla malzemeden kubbe yapılmış, kubbe içten ve dıştan çimento esaslı sıva ile sıvanmış, bulunamayan yapım kitabesi ise yerine konulamamıştır. Malkoçoğlu Mehmed Bey Türbesi’nin ikinci restorasyon çalışması ise Gebze Belediyesi’nce 2012-2013 yılları arasında yapılan restorasyondur. Bu restorasyon sırasında; yapının depremde zarar gören beden duvarları onarılmış, bütün kemerler arasına çelik bağlantılar çekilmiş, kubbe üzerine daha önceki restorasyonda yapılamayan piramidal biçimli sivri külahı eklenmiş, türbenin çevre düzenleme çalışması yapılmıştır. Erken dönem Osmanlı türbelerinden olan, 14. yüzyılın sonunda yapıldığı belirtilen, Osmanlı Devleti’nin en önemli akıncı ailelerinden Malkoçoğulları’ndan Mehmed bin Malkoç Bey’e ait olduğu bilinen türbe yapısı; Osmanlı mimarisi ve şehir tarihimiz açısından oldukça önemlidir.

KAYNAKÇA

Halil Edhem, “Gegbüze’de 787 Tarihli Bir Osmanlı Kitabesi”, Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası, İstanbul, 1332 (1913), S. 7, s. 228-235; Ekrem Hakkı Ayverdi, İstanbul Mimari Çağının Menşe’i, Osmanlı Mimarisinin İlk Devri 630-805 (1230-1402), İstanbul, 1966, s. 139; Erdem Yücel-Cihat Soyhan, Gebze ve Eskihisar, İstanbul, 1976, s. 36-37; Semavi Eyice, “Malkoçoğlu Türbesi”, DİA, C.27, İstanbul, 2003, s. 537; Kocaeli İli Gebze İlçesi H.Halil Mah. 5945 Ada 35 Parselde Bulunan Malkoçoğlu Türbesi Rölöve Raporu, (Haz. Bahadır Bozdağ), Kocaeli, 2011; Bahadır Bozdağ, Kocaeli İli Gebze İlçesi H.Halil Mah. 5945 Ada 35 Parselde Bulunan Malkoçoğlu Türbesi Restitüsyon Raporu, Kocaeli, 2011; H.Rıza Ergezen, “Malkoç Türbesi”, Türkiye Turing Otomobil Kurumu Belleteni, 73 (Şubat-1948), s. 15-17; Yüksek Mimar Cahide Tamer’in Anıtları Koruma Kurulu’na Yazdığı 31.03.1969 Tarihli Rapor, Ali Kılcı, “Erken Devir Osmanlı Baldagen Türbeleri”, Vakıflar Dergisi, S. 29, Ankara, 2005, s. 255-267; Ali Kılcı, Anadolu Türk Mimarisinde Erken Devir (XIV-XV. Yüzyıl) Baldaken Tarzı Türbeler, Ankara, 2007; Uluğ İğdemir, “Merhum Halil Ethem Eldem’in Türk Tarih Kurumuna Armağan Ettiği Türk-İslâm Devri Kitabe Estampajları”, Belleten, IV/16, Ankara, 1940, s. 551, nr. 47; Sorunlarıyla Değerleriyle Gebze’yi Tartışıyoruz III Panel Bildirgesi, Kocaeli, 2012, s. 16-18, H. Çetin Arslan, Türk Akıncı Beyleri ve Balkanların İmarına Katkıları (1300-1451), Ankara, 2001.

Volkan ŞENEL