MAHMUD II

Madde no:1010

Osmanlı Padişahı

|.Abdülhamid ve Nakşıdil Sultan’ın çocukları olarak 1785 yılında doğdu. 28 Temmuz 1808 tarihinde tahta oturdu. Sırp ve Yunan milliyetçi ayaklanmalarıyla, İran ve Rus savaşlarıyla, Fransa’nın Cezayir’i işgaliyle, Yeniçeri isyanlarıyla, Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’nın başkaldırısıyla ve ayrıca merkezî idareyi zaafa uğratan ayanlarla ve zorba idarecilerle uğraştı. Ayanların etkinliğini büyük ölçüde kırdı. Asker-ulema muhalefetini bertaraf ederek merkezî otoriteyi kendinden önceki dönemlerde kıyaslanmayacak derecede güçlendirdi. Yeniçeri Ocağı’nı kaldırması, tasarladığı köklü devrimlerin yolunu açtı. Devlet yapısını Avrupaî anlamda çağdaşlaştırmaya dönük düzenlemeler yaptı. Hariciye, Dâhiliye, Maliye ve Evkaf nazırlıklarını kurarak kabine sistemine adım attı. Üyeleri mülki ve askerî rical ile önde gelen ulemadan oluşan çağdaş meclisler kurdu. Sarayın ve hükümetin teşkilat ve teşrifat usullerini değiştirdi. Siyasî belgelerin ve yazışma evrakının anlaşılır ve yalın bir dille yazılmasını teşvik etti. Takvîm-i Vekâyi adıyla ilk Türkçe gazeteyi çıkardı. Huzur ve güvenin temini için alınan önlemlerin ahaliye duyurulması ve kamuoyu desteğinin sağlanması yolunda gazeteyi propaganda aracı olarak kullandı. Reformların halk üzerindeki etkisini ölçmeye yönelik şeklî tedbirlere başvurdu. Mülkî idarecilere, asker ve memura ceket, pantolon ve fes giyilmesi kuralını getirdi. Kendisini Avrupaî kıyafeti içinde gösteren resimleri devlet dairelerine ve dış temsilciliklere astırdı. Yüksek tahsil için yurt dışına talebe gönderdi. Devlet memuru yetiştirecek okullar açtı. Gayrimüslim ahalinin devlete ısınması için önlemler aldı. Binlerce kiliseyi tamir ettirdi. Katolik Ermenileri müstakil bir cemaat olarak tanıdı. Köklü devrimlerinin niteliği bakımından Rus Çarı I. Petro’ya (1682-1725) ve Türk tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’e kıyas edilen II. Mahmud 28 Haziran 1839’da öldü.

||.Mahmud devrinde Kocaeli sancak statüsündeydi. Redif askerinin sayısı arttıkça bunların ihtiyaçlarını karşılamak ve talim ve terbiyelerini sağlamak güçleşmişti. Bu duruma çözüm olmak üzere 1836 yılında idari taksimatta değişikliğe gidildi. Çok dağınık olan redif taburlarını bir elden yönetmek amacıyla bazı redif merkezleri müşirlik idaresi altında birleştirildi. Kocaeli, Bursa, Bolu, Karesi ve Eskişehir sancakları Hudâvendigâr Müşirliği altında toplandı. Ahmed Fevzi Paşa da müşir olarak atandı. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması sırasında İzmit’te bazı ayaklanmalar çıktıysa da, bunlar tersane ve donanma mensuplarının yardımıyla bastırıldı. Bölgenin güçlü ayanlarından Kara Osman Ağa’nın kışkırttığı isyancılar tepelendi, kendisi de idam edildi.

II. Mahmud’un İstanbul’da ve yurt sathında başlattığı imar ve yenilik faaliyetlerinden Kocaeli de nasibini aldı. İmparatorluk çapındaki tarihî eser restorasyonu kapsamında, Orhan Camii Mahallesi’nde bulunan Canfeda Hatun Çeşmesi Suada Usta’ya tamir ettirildi. İzmit ve Hereke fabrikalarının tesisinden on yıl önce, feslerin yıkanması için 1833’te İzmit’te kurulan dinkhane buradaki fabrikaların ilki sayılır. Eyüp’teki Feshane’de yünler ipe dönüştürüldükten sonra yumaklar halinde kadınlara verilmekte, kadınlar fesleri örüp tekrar fabrikaya teslim etmekte idiler. Feslerin örülür örülmez soğuk su ve sabunla yıkanması gerekiyordu. İstanbul’daki akarsu kıtlığından dolayı bunlar yaklaşık 10 fersah uzaklıktaki İzmit’e gönderilmekteydi. Orada ovularak yıkanıp kurutulduktan sonra kesme, presleme ve diğer işlemler için yeniden Eyüp’e getirilmekteydi. Önemli imar yatırımlardan biri, Üsküdar-İzmit arasındaki ilk posta yolunun hizmete girmesidir. Haberleşme alanında klasik menzil sistemine alternatif olarak modern posta sistemi benimsenmiş, posta işinin arabalarla yapılmasına karar verilmişti. Bu uğurda ilk olarak Üsküdar-İzmit arasında 18 saatlik posta yolu inşa edildi. Ekim 1834’te açılan yolun Kartal, Gebze ve Hereke istasyonlarıyla birlikte toplam beş durağı vardı. Yol 12-14 metre genişliğindeydi. Güzergâh üzerinde belli aralıklarla postahaneler inşa edilmiş ve bunların aralarındaki mesafeler yine yol üzerindeki plakalarla gösterilmişti. Alt ve üst yapı sistemleriyle örnek bir işletme olan Üsküdar-İzmit posta yolundan ahali ücret karşılığında faydalandı. Yol beş yıl sonra arabaların geçişine imkân vermeyecek kadar bozulunca, taşımacılıkta posta usulünden vazgeçilerek eski sisteme yani menzil usulüne ve arabalardan beygire dönüldü. Fakat proje, ülke çapında uygulanacak yol politikasına ilham verdi.

II. Mahmud düzenlediği yurt gezileriyle Saray ile halk ilişkilerinde yeni bir sayfa açarken, ardıllarına da bir gelenek bırakmıştır. Padişah 1831’deki Tekirdağ ziyaretinden iki yıl sonra İzmit’in sosyoekonomik değerini arttırıp ahalisini gururlandıran bir seyahat gerçekleştirdi. II. Mahmud’un ziyaretteki amacı, tersanelerde yapılmakta olan kalyon ve fırkateynleri incelemek ve çalışmaları denetlemekti. Bununla beraber halkın yaşantısını bizzat yerinde görecek, onların dertlerini dinleyecekti. 9 Eylül 1833 tarihinde Yeşilköy’den vapurla yola çıkan padişah önce Gemlik’e uğradı, 11 Eylül günü İzmit’e hareket etti. Ertesi gün İzmit Tersanesi’ni dolaştı, ardından Asâkir-i Mansûre Mirlivası İskender Paşa kumandasındaki askerî birlikleri teftiş etti. Henüz inşaat halindeki Feshâne’yi inceledi. Şehirde kaldığı sürece yöneticilere, eşrafa, rütbeli askere, gemiyi inşa eden mimar ve mühendislere, reaya kocabaşılarına hilatler giydirip hediyeler verdi. Ahaliyi ve çocukları türlü ihsanlarla sevindirdi. 13 Eylül günü İzmit’ten ayrıldı.

Sultan Mahmud 1836’da İzmit’e ikinci ziyaretini yaptı. Bundaki amacı, Ahmed Fevzi Paşa’nın yaptırdığı kalyonun denize indirilmesi ve yeni inşa edilen camiin açılması törenlerine katılmak, askeri denetlemek, posta yolunu ve tersaneyi incelemekti. Padişah beraberinde şehzadeleri Abdülmecid ve Abdülaziz Efendiler ile bir kısım rical olduğu halde 27 Kasım 1836 tarihinde özel faytonuyla yola çıktı. Kafile akşam saat 22.00 sıralarında Gebze’de mola verdi, padişah burada ahali ile temasa geçti. Geceyi Tavşancıl’da geçiren kafile ertesi sabah İzmit’e ulaştı. Padişah bir gün dinlendikten sonra Sultan Orhan Camii’ni ve Nakşi Şeyhi Ahmed Arifî Efendi’nin türbesini ziyaret etti. Ahmed Fevzi Paşa’nın yaptırdığı camii hizmete açtı ve adını da bânîsine izafeten Fevziye koydu. Tersane’de kalyon inşaatını inceledi. 1 Aralık günü Kiraz’daki Fes Dinkhanesi’ni ziyaret etti. Kalyon 2 Aralık Cuma günü denize indirildi. O hafta Cuma Selamlığı Fevziye Camii’nde yapıldığı için İzmit devletin bu en büyük törenine ev sahipliği etmiş oldu. Padişah İzmit yöneticilerine, bazı tarikat şeyhlerine, papaz, hahambaşı ve kocabaşılara kaftanlar giydirdi. Kalyon inşaatında çalışmış mühendis ve mimarlara, ayrıca işçilere ihsanlarda bulundu. Çene suyunun kaynağına giderek akşama kadar olan süreyi burada değerlendirdi. Orhan Camii’nin tamirini emretti. Şehirde kısa bir tur atarak sorunlar hakkında bilgi aldı. Padişah ve heyeti 3 Aralık günü Avusturya tüccar vapuruyla İstanbul’a döndü. Deniz yolunun tercih edilmesinin sebebi, gece yağan şiddetli yağmurdan dolayı kara yolculuğunun tehlike altına girmesiydi.

II. Mahmud ilk seyahati sırasında Altıncıoğlu Konağı’nda kalırken, konağın batı tarafında, Tersane’yi görüş açısı içine alacak yeni bir saray yapılmasını istemişti. Burası IV. Murad döneminde inşa edilmiş ve 1766 depreminde yıkılmış sarayın arsasıydı. II. Mahmud İzmit’e ikinci defa gelişinde mevkiini kendisinin belirleyerek inşa ettirdiği bu Kasr-ı Hümayun’da kalmıştır. Halefleri döneminde inşa ve onarım geçirecek olan Kasır günümüze ulaşan yapılardandır.

KAYNAKÇA

Takvîm-i Vekâyi, nr. 67, 9 Cemâziyelevvel 1249; nr. 140, 11 Ramazan 1252; Abdülkadir Özcan, “II. Mahmud’un Memleket Gezileri”, Prof. Dr. Bekir Kütükoğlu’na Armağan, İstanbul 1991, s. 361-379; Avni Öztüre, Nikomedia Yöresindeki Yeni Bulgularla İzmit Tarihi, KBB Yayınları, Kocaeli 2012; Julia Pardoe, Sultanlar Şehri İstanbul, çev.M. B. Büyükkal, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2010; Kemal Beydilli, “Mahmud II”, DİA, Ankara 2003, XXVII, 352357; Mehmet Mercan, Osmanlı Padişahlarının İzmit ve Hereke’ye Yaptığı Geziler”, Uluslararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu-II, Kocaeli 2016, I, 687-699; Nesimi Yazıcı, “Tanzimatta Haberleşme ve Kara Taşımacılığı”, OTAM, III/3, Ankara 1992, s. 333-377; Şennur Kaya, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e İzmit Kenti, KBB Yayınları, Kocaeli 2009.

Kemalettin KUZUCU